Anneler Çocuklarına Ne Yapmazlar?
Ayşegül Özgüner, Editör
Anneler Çocuklarını Hasta Etmezler
Öncelikle şu konuda bir anlaşalım. Bir çocuğa bakmak gerçekten zor bir olaydır. İkiyi, üçü, dördü söylemiyoruz artık. Hele çocuğa bakan kişinin yaşından yaşına göre bile farklılık gösterir. Ben 38 yaşındayım neden daha erken çocuk yapmadım diye bazen kızıyorum kendime. Her şeyin bir zamanı var. Ne kadar isterseniz isteyin arada büyük bir enerji farkı oluyor. Şimdi çocuğa bakmak zaten başlı başına zordur ya, hasta çocuğa bakmak daha da zordur. Neden mi? Bir kere hasta çocuk anneye daha çok düşer. Daha çok küçükse, normal zamanlarda anneden uzak kalabilen çocuk, hasta olduğunda annenin eteğinin dibinden ayrılmaz, kucağından tövbe aşağı inmez. Huyu güzel olsa bile hastalıkla birlikte artan huysuzluk da cabası. Ne demişler, yanarım yanarım da çocuğumun hasta olduğuna değil, huyunun değiştiğine yanarım, diye. Bu bir.
İkincisi, hasta çocuk iştahsızdır, delirirsiniz bu çocuğa ilaç vereceğim de aç mideye nasıl vereceğim, ilaçların çoğunda tok karnına verin yazıyor çünkü. Hastalık sadece gündüzleri olmuyor ki, sanki bilmiş gibi geceye doğru hatta akşam saatlerine doğru iyice artar. İşte size üç, gece uykusuz kalma ihtimaliniz %1500 gibi bir ihtimal. Ateşi varsa ayrı dert, yoksa acaba nasıl diye kontrol etmek ayrı dert. Eğer bir de çalışan anneyseniz vay halinize. Allah hasta çocuk hiçbir anneye vermesin. Hele dermansız derdi olan hastalığı düşmanımın çocuğuna dahi vermesin.
Sonuncusu ise hasta çocuk okula ya da kreşe gidemez, bu da demektir ki, annenin bir ton işi bir kenarda yapılmak için anneyi bekleyecektir. Tabiki öncelik sırası çocuk da. Bırakmayıp da ne yapacaksın. Dolayısıyla çıkan sonuç çocuğun hasta olmasının anneye hiçbir faydası yoktur ve yine dolayısıyla anneler çocuklarını hasta etmezler, çocuklar kendileri hasta olurlar.
Çocuklarını Bilerek İsteyerek Aç Bırakmazlar
Çocuk vardır genelde yemek konusunda sorun çıkarmaz, ama çocuk vardır, hayatın acısını yemekten çıkarır. Hatta anne babayı yemek yemeyerek cezalandırır. Bir bakarsınız kızdığınız şeyleri kendiniz yapıyorsunuz, elinizde kaşık peşinden koşuyor, iki lokma ağzından girsin diye bir tarafınızı yırtıyorsunuz. Çocuk da Nuh diyor Peygamber demiyor. Bırakın ya yemesin, aç kalınca bakın nasıl da yiyor. Bir de tabi yemek öncesi ıvır zıvır vermek yerine çocuğunuza sağlıklı atıştırmalıklar verebilirsiniz. Havuç gibi mesela, hem sebze hem çiğ hem de C vitamini. Yiyebiliyorsa 3-5 fındık, ceviz onlar da yemek öncesi ideal atıştırmalıklardan. Dikkat ettiyseniz çikolata, bisküvi demiyoruz. Onları yiyen çocuk yemek yemezzzz. Yine geliyoruz anneler çocuklarını bilerek isteyerek aç bırakmazlar, belki bilmiyordur, belki de çocuğun bundan yiyeceğim ısrarına dayanamayan ve hayır diyemeyen yufka yürekli bir anne vardır karşımızda. Sakın ha, başka konuda yufka yürekli olun da bu konuda olmayın sevgili annemiz. Yani özetle anneler çocuklarını bilerek isteyerek aç bırakmazlar.
Çocuklarını Soğuk Havaya Şapkasız Çıkarmazlar
O soğuk havalar var ya, kışı güneşle geçiren illerdeki annelerimiz daha şanslı ama karasal iklimde yaşayan annelerimizin bir derdi daha var, o da, çocuklarla her gün o şapkayı tak, atkıyı çıkarma kavgası olur. Fazla giyinmeyi sevmez nedense çocuklar, hani sımsıkı giydirilmiş çocuklardan bahsetmiyoruz. Biri bizi öyle giydirse emin olun biz de deli oluruz. Ama be kardeşim asgari müştereklerde anlaşalım bari ya, takalım şu atkıyı, şapkayı, eldiveni de annemizi kızdırmayalım. Sonra herkes o anneye der ki keşke bir şapka giydirseydin kafasına. Ama ah ah bilmezler ki neler çekiyor bu anne…
Çocuklarına Boşu Boşuna Kızmazlar
Evet çocuklara kızmak kötüdür, bu konuda hepimiz hemfikiriz değil mi? Ama Allah için bu çocuklar da adamı deli edecek şeyleri yapmayı nerden buluyor be kardeşim. Terlik geliyor ama şimdi. Annelerin kızması da gerçek kızma değildir, hele o çocuğa bir başkası kızsın o anneyi bir görün siz. Nasıl pantere dönüşüyor? Ama işte anne olunca anladım diyebileceğimiz şeylerden biri de anne kızarsa siniri 10 dkya geçiyor be kardeşim. Ama yani çocuk da yerlere yatmasa, dışarda bulduğu camları yalamasa, yola fırlamasa, ya şu elimi bir bırakmasa… Gel de anlat çocuklara, bir anlatırsın, iki anlatırsın, üçüncü dön başa değil mi? Sabır annelerimiz dördüncü ve beşinciyi de anlatın da kızmayın yavrucaklara. Hayatı bizim güvenli kollarımızda öğreniyorlar, bırakın da çocukluğunun tadını çıkarsın değil mi ama ya… Yani neymiş anneler çocuklarına tamam bazen boşuna olabilir de, o bile boşuna değildir aslında, uykusuzluk, yorgunluk vs. tüm sabır sistemini çökerttiği için kızarlar da çoğu zaman da boşu boşuna kızmazlar. Ha bu arada yeri gelmişken onlar bize Allah’ın emaneti, onlara şiddet göstermeyelim olur mu? Bizim bir anlık gafletimiz onların hayatında onarılmaz yaralar açıyor. Sonra ilerde o çocuğa şiddet gösteren aileler diyor ki bizi hiç dikkate almıyor vs. Ama siz onunla aranızdaki ilişkiyi zedelemişsiniz, kendinizi koysanız ya onun yerine, siz olsanız ne yapardınız?
Çocuklarını Uykusuz Bırakmaya Bayılmazlar
Bir anne en çok ne zaman dinlenir bilir misiniz sevgili ahali? Çocuk uyuduğu zaman dinlenir. Yani gecenin körüne kadar anne babasıyla oturan çocuklar anne için zevk değil derttir aslında. Ha belki bazı anneler ertesi sabah çocuk geç kalksın diye çocuğu yatırmıyor olabilirler, duyduk mu böyle örnekler, duyduk. Bizi ilgilendiren orası değil tabi de, sevgili annelerimiz siz siz olun çocuğunuza düzenli bir uyku saati kazandırmanın yollarını arayın. Erken yatan çocuk her zaman en idealidir. Hem akşamları eşinizle başbaşa vakit geçirme şansınız artar, hem de çocuğunuz büyüme hormonu salgılanan saatlerde uykusunda olur ve hormon da çocuğunuzu es geçmemiş olur. Bizden söylemesi.
Çocuklarını Okula ya da Kreşe Göndermemek İçin Deli Gibi Uğraşmazlar
Annelerin, babalarla dahil olmak üzere en sık uğraştığı konulardan biridir bu. Tamam anne çalışıyorsa bu konuda genelde sorun çıkmıyor da eğer anne evdeyse ya da çocuğa bakabilecek türde birisi varsa, anneanne ya da babannne gibi, o anne var ya o anne çocuğu evde tutmaya meyillidir. Çocuk hasta olsa annesinden başkasına hasta görünmez nedense. Öğretmen ve özellikle babası dahil, bu çocukta bir şey yok derler. Ama vardır işte kardeşim, çocuk hasta. Anne kendi mi kaşınıyor yani çocuğu okul ya da kreşe sepetlemek varken. Yani neymiş çocuklarını okula veya kreşe göndermemek için bahane bulmak zorunda değillerdir anneler, bu böyle biline. Anne çocuğu göndermemek zorunda kalır, buna kendinden bir başkasını bir türlü inandıramasa da.
Çocuklarını Ağlama Krizlerine Sokmazlar
Çocuk bu, iki yaş sendromu var, üç yaş ayrı dert, dört hepten dertli, beş mi… Aman ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Küçük ergenlik vs derken çocuk en umulmadık yerde kendini krize sokmayı becerebiliyor. Dikkat edin çocuk kendini krize sokmayı becerebiliyor diyoruz. Çocuk anneyi dener çoğu zaman, anne bir tane alabilirsin der, çocuk iki alındığı taktirde anne ne yapacak onu görmek ister. Sürekli dener yani. Sonrası tabiki anne istikrarlı ve kararının arkasındaysa kriz kaçınılmazdır. Bu durumda tavsiyemiz herşeyi bırakın çocuğu alıp ordan uzaklaşın. Çünkü bizim milletimiz çok sever anne çocuk arasına girmeyi. Çocuğun tarafını tutsa anne kızar o ayrı dert, annenin tarafını tutsa çocuk iyice zıvanadan çıkar. En güzeli bırakın kardeşim elinizdekileri, ertelenebilecek şeyse erteleyin gitsin.
Anneler Çocukları Varken Keyif Yapmazlar
Eveettt geldik keyif yapma meselesine. Anneler özellikle kayınvalidelerin sandığınının aksine 😉 evde çocuk varken keyif yapmazlar. Çay içemezler bir kere, komşusuyla arkadaşıyla kahve içip iki laf edemezler, bacak bacak üstüne atıp oturmak yerine çocuğuyla yerde sürünüp oynuyordur muhtemelen. O yüzden sevgili yakınlarımız biz evde çocuk varken keyif yapmıyoruz bilginize. Ha öyle sananlar varsa diye diyoruz… Yani özetle anneleri çocuklarını çok severler ve bunları kendi canına yani çocuklarına yapmazlar.