Bir Annenin Gözünden Bebeğinin Ay Ay Gelişimi
Ayşegül Özgüner, Editör
Anne olmak zor iş… Gerektiğinde uykusuz kalacaksın, aç kalacaksın, kendine 15 dk ayırmak bile lüks birşeymiş gibi gelecek; eski sosyal yaşamına bir süreliğine veda edeceksin. Yok bebeğin uykusuydu, emzirilmesiydi derken dışarı çıkmaktan üşenir hale geleceksin. Ancak herşeye rağmen çok keyifli annelik…
Prof. Sabiha Paktuna Keskin’in bir saptaması var; çocuk aylar içinde başka kimlik dönemlerine geçiş yaparken yetişkinlerde bu süre 10’ar yıllık periyotlarla gerçekleşiyor. Bu saptamaya bir ek yapmak gerekirse hatta bir ayın başıyla sonu arasında bile dağlar kadar fark olabiliyor. Günden güne, haftadan haftaya gelişip serpiliyorlar. Onlar bu kadar kısa sürede aslında ne kadar da büyük bir yol katediyorlar. Bizim görevimizse bu süreçte onların yanında olup onlara destek vermek…
Her bebek eninde sonunda konuşup yürüyecek. Onları daha şimdiden bir yarışa sokmamak gerekiyor. Lütfen bebeğinizi başka bebeklerle kıyaslamayın. Kimi bebek sesler çıkarmakla meşgulken kimisi yürüme yolunda adım atar; kimi eline aldığı oyuncağı didik didik edip inceler, kimi döner, kimi emekler… Önemli olan onlar için ve bizim için çok özel olan bu anların tadını çıkarmak. Bebeklik, insan ömründe bir kez yaşanıyor.
Bir annenin gözünden ay ay bebeğinin gelişimini okurken belki kendi bebeğinizle bağlantılar kuracaksınız. Tavsiyem siz de kendi bebeğinizin gelişim tablosunu tutun. İlerde okumak çok keyifli olacaktır.
Şimdiden keyifli okumalar…
1.Ay;
• Parmakların tuttuğunu bırakmıyor. Elinle çok sıkı kavrıyorsun.
• İlk günlerde iki saatte bir, seni emzirmek için uyandırıyorduk. Artık yavaş yavaş kendi emme saatlerini kendin ayarlıyorsun. Emmek isteyince uyanıyorsun.
• Doktorumuza göre henüz erken olsa da yatarken, ayaklarının üzerinde yükselip kalçanı kaldırmaya çalışıyorsun.
• Seni yatakta düz yatırdığımızda iki yana doğru da dönmüş olarak bulabiliyoruz.
• Başını uyurken öbür tarafa rahatça çevirip uykuna devam ediyorsun.
• Ayaklarınla tepine tepine üstünü açıyorsun.
• Meme ucunu sana kavratmak için hastanede sırf iki gün harcamıştık, ama artık memeyi bulman yetiyor, gerisini kendin hallediyorsun.
• İlk zamanlar sıkınca ancak gelen sütüm artık tişörtümün üzerinde ıslak lekeler bırakıyor. Göğüslerim karıncalanıyor, iğne batıyor gibi oluyor. Hamilelik dönemime göre daha da büyüdüler ve üzerlerinde yeşil damarlar çıktı.
• Gittikçe kilo aldığını görebiliyoruz. Tulumların tam geliyor. Gıdın çıktı ve bacaklarında iki kat boğum çizgin bile oluştu. Ellerinin üzerinde parmaklarının hemen üstünde beşer küçük gamzecik belirdi.
• Bazen memeyle oyun yapıyorsun. Ağzına alıp bırakıyor, sonra tekrar alıp bırakıyorsun. Bu dönemde meme her şeyin… Bir tek onu tanıyorsun sanki.
• Memeyle uyuyup onunla uyanıyorsun. Anneye çok bağımlısın bu dönem. Benden başkası seni sakinleştiremiyor.
• Genelde sakin bir bebeksin ama bu dönemde yoğun olarak gaz sancıların var. Bu esnada ne uyuyabiliyor, ne de rahatlayabiliyorsun. Seninle beraber geceleri nöbet tutuyoruz.
• Gözlerin iyice açıldı. Dışarıya karşı daha dikkatlisin. Anneni az çok tanıyorsun.
• Sese karşı daha duyarlısın. Meme emerken konuşmalar duysan emmeyi durdurup kafanı çevirmeden söylenenleri dinliyorsun.
• Kafanı daha dik tutamıyorsun ama bu konuda çaba sarfettiğin belli oluyor. Ufaktan ufaktan arada kafanı dik tuttuğun oluyor.
• İlk ayın sonlarına doğru gözlerinle bazı nesnelerin hareketlerini takip etmeye başladın. Mesela anneni : )
• Vücuduna dokunulmasından hoşlanmıyorsun. Hemen ters tepki veriyorsun. Saçların, burnun, elin, kolların, ayakların ve bacakların yasaklı bölgelerimiz.
• Ağzında pamukçuk başlangıcı varmış.Temizleme işi biraz zor, hastanede seni ağlatarak yaptılar. Ben nasıl yapıcam, kara kara düşünüyorum.
2.Ay;
• Yatağında asılı olan oyuncakları ve siyah beyaz pandanı görüyorsun. Sesli oyuncaklara tepki vermeye başladın. Oyuncaklarına bakıp gülücükler atıyorsun.
• Değişik sesler çıkarıyorsun.
• Başını iyice dik tutmaya başladın. Omzumuzun üzerinden kafanı kuş gibi tutup etrafı izliyorsun.
• Artık neredeyse her altını açışımız seni mutluluktan uçuruyor. Bu esnada etrafa gülücükler atıyorsun.
• İlk aya göre gaz sancıların iyice arttı. Babanla, seni ağlarken görmeye dayanamıyoruz. Gaz giderici bir şurup kullanmaya başladık. Şimdiden bir parça kurtarıcı oluyor.
• Gece uykuların dört saate çıktı. Gece uykuları gelişiminde çok önemli olduğundan artık senin beni uyandırmanı bekliyorum.
• Tükürük salgın arttığından olsa gerek, ağzınla köpükler yapıyorsun. Az da olsa salyan akmaya başladı.
• Babanı da tanımaya başladın. Özellikle sabahları ona bakıp sanki onunla sohbet ediyorsun. Gülücükler atıyorsun. Sana bir sır vereyim; onu şimdiden tavlıyorsun.
• Siyah beyaz pandanı çok seviyor, onunla konuşuyorsun sanırım.
• Işıklara bakmayı seviyorsun. Ayrıca renkli şeyler, çiçekler ve duvarlarda asılı objeler dikkatini çekiyor.
• Sana aldığımız büyümüş de küçülmüş kıyafetlerle beraber artık tam bir erkek gibi görünüyorsun. Annesinin biricik erkeği… Baban duymasın ama öyle 🙂
• Seni mutfakta ana kucağına koyduğumuzda sen ağlamadan etrafı seyrederken ben artık yemeklerimi sen kolumda olmadan yiyebiliyorum. Her yemek saatinde nasıl denk getirip uyanıyorsun bunu hala çözebilmiş değilim.
• Zaman zaman kendi kendine uykuya dalıyorsun. Sürekli memeyle uyuttuğum için seni, bu anlar benim için tam bir sürpriz oluyor.
• İkinci ayın sonunda Beşli Karma, Pnömokok ve Verem aşılarını oldun. Özellikle Verem aşısı canını çok yaktı, çok ağladın 🙁
3.Ay;
• Çığlıklar atıyorsun. Sanki kendi sesini kendin de duymak istiyorsun.
• Ellerinle etrafına dokunmaya başladın. Seni emzirirken altta kalan elin belimde dolaşıyor. Diğer elin ise elimin üzerinde, kolumda ya da göğsümde oluyor.
• Parmaklarınla değişik hareketler yapıyorsun. İlk ayda olduğu gibi parmakların sürekli sımsıkı kapalı değil.
• Gece uykuların 5-6 saate kadar çıktı.
• Sana şarkılar söylememden çok keyif alıyorsun.
• Bazen “anne” der gibi bağırıyorsun. Baban ve ben dışında birkaç kişi daha şahit oldu bu sesine.
• Sana aldığımız dönenceyi takip ediyorsun.
• İsteklerini bana anlatmak için artık daha çabuk tepki veriyorsun. Kısacık ağlama, ya da ses tonunu bir perde daha yükseltmek gibi.
• Beni uzun uzun izliyorsun. Sanki yüzümü ezberine almaya çalışıyor gibisin.
• Altını değiştirdiğimiz odanda lambanı izlemekten çok keyif alıyorsun.
• Televizyon ilgini çekmeye başladı. Alenen tv izliyorsun. Önüne bir şey koyup izlemeni engellediğimizde ise huysuzluk yapıyorsun ya da onu önünden çekmeye çalışıyorsun.
• İyice değişik sesler çıkarıyorsun. Sesini taklit etmem çok hoşuna gidiyor. Karşılıklı konuşuyoruz sanki.
• Bu dönem renkli eşyalara ve oyuncaklara ilgi gösterdiğin bir dönem…
• Kısa süre elinde oyuncağını tutup sallıyorsun (sesini duymak için), sonra birden elinden bırakıveriyorsun.
• Sallanan sandalyende vakit geçirmeyi seviyorsun, hippopotam ve maymunundan çıkan sesler seni güldürmeye yetiyor.
• Artık gaz problemimiz pek nadir oluyor. Gazını çıkarmak için sırtına bile vurmuyoruz. Seni indirip kaldırmamız ya da omzumuza almamız bile kendi gazını çıkarmana yetiyor.
• Elini ağzına götürüp emmeye başladın. Hatta iki elini birden… Hem de öyle sesli emiyorsun ki… Doktorumuz elini emmene izin vermemizi istedi. Bu dişlerinin çıkacağı anlamına gelmiyormuş ama dişlerin reaksiyon vermeye başlamış olabilirmiş.
• Göğsünün üzerinde iki elini birleştiriyorsun. Parmaklarınla oynuyorsun.
• Kıyafet desenleri ilgini çekmeye başladı. Benim geceliğim, babanın pijaması, babannenin bluzu…
• Saçlarımı tutup çekmeye başladın.
• Son zamanlarda ağzımda bir şeyler yediğimi görmek seni çok şaşırtıyor ve eğlendiriyor. Artık ne düşünüyorsan? Ben de bazen abartılı yemek yeme taklidi yapıp güldürüyorum seni.
4.Ay;
• Doktorumuzun dediği üzere seni kollarından tutup ayaklarının üzerinde durman için antreman yaptırıyoruz. Ayakta durmak çok hoşuna gidiyor. Durabiliyorsun da, maşallah, güçlü bir bebeksin sen.
• Doktorun, karnın açken seni kucağımızda oturtmamızı da istedi. Yavaş yavaş kucakta oturuyorsun.
• Artık iyice babanla bana gülücükler atıyorsun. Bu gülücüklerin daha bilinçli olduğu belli, çünkü sözlerimiz üzerine gülüyorsun.
• Birimizin kucağında yatarken kafanı kaldırıp doğrulmaya çalışıyorsun.
• Altını değiştirirken ellerine de hakim olmamız gerekiyor artık. Eskisi gibi ellerin yerinde durmuyor.
• Yatar pozisyonda ellerinle dizlerine kadar tutmaya başladın.
• Aynadaki yansımanı seyretmek çok hoşuna gidiyor. Ayrıca sana aynadan öpücük yollamama bayılıyorsun.
• Artık babaanne ve dedeni de tanıyorsun. Onlara da gülüyorsun.
• Dokunmaya başladın. Babanın ve benim yüzümüze dokunuyorsun. Ellerin bizlerle sürekli temas halinde.
• Bazı müzik parçalarında sanki ona eşlik ediyormuş gibi sen de mırıldanıyorsun.
• Artık iyice konuşuyor gibi dilini ağzında döndürüp bir şeyler konuşuyorsun. Guuu (uzatarak) mutlu olduğun zamanlarda çıkardığın seslerden biri.
• Bizim yediğimiz ve içtiğimiz gıdalara ilgin artmış durumda. İzin versek tadına bakacaksın sanki.
5.Ay;
• Koltuğundaki hipopotam, maymun; halındaki kelebeğe elini uzatıp dokunuyorsun artık. Dokunmak ne kelime, sanırım yakında orada olmayacaklar:) Kendine çekiyorsun, sallıyorsun. Masada duran tabağa bile uzanmaya çalışıyorsun 🙂
• İki elin birbiriyle ortak hareket etmeye başladı iyice.
• Çok hareketlisin ve yerinde duramıyorsun. Seni tutmaya çalışmak iyice güçleşmeye başladı.
• Önlüklerin artık sırılsıklam… Salya ve kusmuk dışında sen de önlüğünü toplayıp ağzına sokuyorsun. Bu dönemde bulduğun her şeyi ağzına götürüyorsun.
• Altını temizlerken elini popona ve hatta pipine götürmeye başladın.
• Ayaklarını tutuyorsun.
• Anneni her seferinde ilk defa görüyormuş gibi bakıp seviniyorsun.
• 2-3 günde bir kakanı yapmaya başladın. Bu ay seni de bizi de biraz zorladı. Sen kakanı yapınca nerdeyse bayram ediyoruz.
• Meme emerken arkanda olup biteni merak ediyorsun. Ara ara arkanı dönüp kontrol edip tekrar meme emmeye devam ediyorsun.
• Gündüz uykuların yavaş yavaş düzene girmeye başladı. Gündüz 3-3,5 saat, gece uykularınsa 10 saate kadar çıktı. İlk derin uykun 5-6 saat sürüyor.
• Bu aralar fış fış kayıkçı ve minik kuş şarkılarını pür dikkat dinliyorsun. Dandini dandini dastana geçen ayda kaldı. Zevklerin aydan aya değişiyor sanki.
• Sana giydireceğim kıyafetleri önce süzüyorsun. Sanırım ilerde sana giydirdiklerime karışıp kendi istediğini giyeceksin.
• Tıpkı senin dediğin gibi “Guuu” dememden çok keyif alıyorsun. Sanki aramızda iletişim olduğunun bir göstergesi bu durum… Çok güzel gerçekten 🙂
• Elimi, kolumu tutmaya hatta sarılmaya başladın. Altını değiştirmek iyice zorlaşıyor.
• Destekli oturabiliyorsun. Sandalyeni oturur pozisyona çektik.
• Elinden tutup yattığın yerden kaldırınca rahatlıkla kalkıyorsun. Hatta oturup kafanı kuş gibi havaya dikiyorsun.
• Dışarda gezmek daha da kolay olmaya başladı. Meraklı oluşunla artık ilgin dışarıya kaydı.
• Ağzınla yaptığın köpükler daha da arttı.
• Alt dudağını sesli bir biçimde içine çekip dışarı çıkarıyorsun.
• Ellerin kafanda, kulaklarında, saçlarında geziniyor. Kendini tanıyorsun.
• Her ses ilgini çekiyor.
• Kendi kendine vakit geçirmeye başladın. Oyuncaklarınla eskiye oranla daha çok kendi başına oynuyorsun.
• Uykudan uyandığında sesini bile çıkarmıyorsun. Yanına geldiğimde ise hafif bir inlemeyle sesleniyorsun bana. Sanki “nerdeydin?” der gibi. Sonra elliyorsun beni, dokunuyorsun, gözlerinde sevinç… Şımartılmayı, öpücüklere boğulmayı bekliyorsun. Yapıyorum ben de tıpkı bir görev gibi… Tatlı bir görev, zevk alınan bir görev gibi…
6.Ay;
• Yanında seninle birlikte yata yata gece uykularını düzene soktuk. Artık 8-8,30 gibi (istisnai durumlar hariç) gece uykusuna giriyorsun.
• Bağırsaklarını çalıştırabilmek için ek gıdaya 6.ayını doldurmadan 10-15 gün önce meyveyle başladık. Bu sıralar tek derdimiz senin kakan. Armut pek işe yaramasa da kayısı ve erik iyi sonuçlar verdi. Her meyveyi tek başına üç gün boyunca deniyoruz.
• Etrafı incelemeye ve araştırmaya başladın. Oyuncakları evirip çevirip inceliyor sonra da yere atıyorsun. Ardından da takip ediyorsun.
• Meme emerken elin ya ayağınla oynuyor ya da benim yüzümde dolaşıyor. Ağzıma, burnuma ezberine almak ister gibi dokunuyorsun.
• Bu sıralar yanından ayrıldığımda mızıldanmaya başladın.
• Aynada kendini izlemek hoşuna gidiyor.
• Örtüleri çekmekten keyif alıyorsun.
• Kıyafetlerini giydirirken kolunu kendin dışarı çıkarıyorsun. Seni giydirirken bana yardımcı olmaya başladın.
• Telefonlara ilgin iyice arttı. Dokunmaya çalışıyorsun.
• Bana hayran hayran bakıp gülüyorsun. Aramızdaki aşkı kıskananlar var dikkat 🙂
• Tüm seslere ilgin arttı. Bir poşetle oynarken çıkan ses, seni uzun süre oyalayabiliyor.
• Birşeye kızdığında ilgini hemen başka yöne çekebiliyoruz. Kızgınlıktan eser kalmıyor. Çocuk mu olmak lazım ne? Keşke bunu biz büyükler de yapabilsek…
• Artık büyüyorsun, bunu görebiliyoruz. Emin ol sen büyüdükçe sana olan aşkımız da büyüyor.
• İyiden iyiye dönmeye başladın. Yatarken ayaklarını tutuyor sonra hep beraber sağa sola devriliyorsunuz. Bunu yapmak seni çok mutlu ediyor.
• Bir şeyle oynarken gözlerini kırpıştırmaya başladın. Bu iyi birşey, gözlerini tehlikelere karşı kendi başına korumaya çalışıyorsun.
• Eline aldığın herşeyi evirip çevirip inceliyorsun.
• Yabancıların yüzlerine dokunup onları da tanımaya çalışıyorsun.
• İyiden iyiye sarılmaya başladın.
• Birisinin kucağındayken sana seslenildiğinde öteki tarafa dönüp yüzünü omuza gömüp poponu da dışarı çıkarıp saklanıyorsun. Bunu nasıl ve nereden öğrendin bilmiyorum ama oyunlar yapmaya başladın.
• İki elinle beraber bir şeyi rahatlıkla tutabiliyorsun artık. Hatta bir defasında soda şişesini böylece tutup ağzına götürdün. Bu arada en baştan beri sodaya karşı bir ilgin var. Tadını da seviyorsun…
• Bizi taklit ediyorsun. Özellikle sana ninni söylerken “eee,eee” dedikçe sen de beni tekrar ediyorsun.
7.Ay;
• Artık ufak ufak sızlanmalarla isteyip istemediklerini bize anlatmaya çalışıyorsun.• Gaz şurubunu kullanmayı çok azalttık. Hatta kestik.
• Ek gıdaya başladık. Püreleri yutmada ilk iki gün zorluk çektin ancak sonradan daha rahat yutmaya başladın. Hatta çiğneme taklidi bile yapıyorsun. Meyve yanı sıra sebze çorbası ve yoğurda başladık. Yoğurda bayıldın, meyveyi de seviyorsun ama şu sebze çorbası da nerden çıktı yahu? der gibisin.
• Yeni gördüğün insanlara bile dokunuyorsun. Kimseyi yabancılamıyorsun. Herkese gülüyorsun. Bu seni daha da çok ilgi çeken bir bebek yapıyor.
• Gel diyenin kucağına gidiyorsun…
• Korktuğun sesler arttı. Poşet sesi yüzünden resmen ağlama krizine girdin. Elektrik süpürgesi ve ütü sesleri korktuğun sesler arasında.
• Radyolara, cep telefonlarına ilgin arttı.
• Ağlama kriz şeklinde oluyor. Ancak işin güzel tarafı oyuncaklar vs. hemen ilgini dağıtıyor, ağlamanı kesebiliyoruz.
• İyice desteksiz oturuyorsun artık. Yanlara devrilmemek için elinle yerden destek bile alıyorsun.
• Kusmaların bir nebze olsun azaldı.
• Başladığımız ek gıdalar ve demir takviyesiyle beraber o süt kokan kakalara veda ettik 🙁
8.Ay;
• Yabancılardan korkmaya başladın.
• Avuç içini kullanabiliyorsun. Minik toplarını avcunun içinde sıkıca kavrıyorsun.
• İki eline aldığın nesneleri birbirine vurarak sesler çıkartıyorsun.
• Kucağa alındığında dirseğinle önünü dönmek istediğini gösteriyorsun. Artık sen kucağımızdayken senin yüzünü değil, enseni seyrediyoruz 🙂
• Artık bahar geldi ve biz baston arabanla dışarılarda gezmeye başladık. Bu ne mutluluk Tanrım 🙂
• Hareketli, bastır gitsin tarzı, oyuncaklardan korkuyorsun.
• Ayakta bir yere dayanarak 5 sn kadar durabiliyorsun.
• Birbiriyle ilintisi olmayan oyuncakları ilişkilendirip oynuyorsun.
• Ne istediğini biliyorsun. Seni engellemeye çalıştığımızda sinirlenip ağlıyorsun.
• Bu sıralar memeye karşı biraz isteksizsin, korkuyorum yoksa emmeyi bırakacak mısın?
• Kucağı seviyorsun, kucağa alınmak için kollarını öne uzatıyorsun.
• Kuşlar nerde diye sorunca duvarda asılı duran kuşlarını arıyorsun. Görünce de yüzünde güller açıyor.
9.Ay;
• Bu ay senin en tatlı ve en yorucu olduğun bir ay oldu.
• Bile bile yere birşeyler atıp arkasından bakıyorsun ve almamızı bekliyorsun. Bundan da acaip keyif alıyorsun…
• Sana işaret ettiğimiz tarafa bakıyorsun.
• Ufak nesneleri tutabiliyorsun.
• Kendinden küçük bebekler çok ilgini çekiyor, onlara gülüyorsun.
• Bizim yanımızdayken daha uzun süre oyun oynuyorsun.
• İki elini kullanarak kendi kendine su içebiliyorsun.
• Bezini bağlatmıyorsun.
• Kendi kaşığını ağzına götürebiliyorsun. Tabi henüz kaşık boşken 🙂
• Uzun süre desteksiz oturabiliyorsun.
• Kutunun içindeki nesneleri boşaltıyorsun.
• Aferinleri ve alkışlanmayı seviyorsun.
• Merak düzeyin ve keşif yapma isteğin iyice arttı. Her şey ama her şey ilgini çekiyor. Algıların inanılmaz açık, olabilecek kazalardan korkuyoruz.
• Oyun parkın ve yatağın hariç seni hiçbir yerde yalnız bırakamıyoruz.
• Hala emeklemiyorsun, sanırım direk yürüyeceksin.
10.Ay;
• Bu ay büyük sıçramalar yaşadığın bir ay oldu.
• Dirseğine dayanarak yattığın yerden kalkabiliyorsun, artık tehlikeli günler başladı bizim için…
• Kollarının altından tutarak belimiz iki büklüm senin hızına yetişmeye çalışarak beraber yürüyoruz.
• Kaçmak ve kovalamak en sevdiğin oyunlar arasında… Özellikle seni koltuk altlarından tutup yürüttüğümüzde mutfakta kimi görürsen çığlık çığlığa bağırıp mutfak kapısının önünden koşarak uzaklaşıyorsun… Ve bir iki adım sonra geri dönüp aynısını tekrar ediyorsun.
• Alttaki iki dişin birden çıktı. İştahsızlık, uykusuzluk ve huzurluksuz dişlerin çıkmasıyla beraber yoluna girdi. Daha önce yaptığımız diş hediği partisi tamamen uydurmaymış 🙂
• Heceler başladı, dedede’ler, agege’ler : ), fuuu’lar (kuşlar ya da su için söylüyorsun)
• Elektrik süpürgesinden artık korkmuyorsun hatta çalışırken bile yanına gidip orasını burasını kurcalıyorsun.
• Yere bir şey düşürdüğünde eğilip almaya çalışıyorsun. Bizim kucağımızdayken bile 🙂
• Yürürken yerde duran bir şeyi almak için birdenbire oturup o nesneyi eline alıyorsun. Sonra kollarını kaldırıp “kaldır beni” yapıyorsun.
• Kendi başına su içebiliyorsun.
• İlk stüdyo fotoğrafını bu ay çektirdim, çok korktun. O yüzden fazla poz alamadık…
11.Ay;
• İyice bizim kelimeleri taklit etmeye başladın. Öksürüklerimiz bile senin için taklit konusu.
• Elinle “Gel buraya” yapıyorsun.
• El salla deyince elini sallıyorsun.
• İşaret parmağın havadayken elini sallamaya başladın.
• Tutunarak ayağa kalkıyorsun, tutuna tutuna yürüyorsun.
• İşaret parmağınla işaret ediyorsun.
12.Ay;
• Bu ayki gündemimiz daha çok yürümen üzerine… Tek elinden tuttuğumuzda yürüyorsun.
• Dayanarak rahatlıkla ayakta kalıyorsun.
• Kısa kısa adımları yardımsız atıyorsun.
• Kapakları çıkarıp takıyorsun. Bundan epey zevk alıyorsun. Özellikle bidon, pet şişe kapakları…
• Alkış yapıyorsun.
• Birşeylerin içini doldurmayı seviyorsun. Kalemlik, sepet vs. Önce boşaltıp sonra da dolduruyorsun.
13.Ay;
• Eline aldığın kumandayı bize uzatıp televizyonu açmamızı istiyorsun.
• “Beybi beybi” diye tekrar edip duruyorsun; çok net olarak söylediğin kelimeler; baba, Anne ve beybi 🙂
• Anneyi çok belirgin olarak söylüyorsun hatta bastıra bastıra. Ben adını söylüyorum sen Anne diyorsun… Bunu bir süre karşılıklı tekrar ediyoruz, sanki bir oyun gibi 🙂
• Aslında yürüyorsun ama elimi bırakmak da istemiyorsun.
• Kuşlara, uçağa “ka” deyip elinle gösteriyorsun.
• Ay ve yıldızlar görüş alanına girdi.
15.Ay;
• Her ay hatta her hafta birbirinden farklı çok büyük değişimlere şahit oluyoruz.
• Artık iyice büyüdün, kendi başına ordan oraya koşuyor; oyalanacak şey illaki buluyorsun. Bu sıra terlikleri dolaptan boşaltmak favorilerin arasında… Buzdolabı çok ilgini çekiyor…
• Benim evdeki en büyük yardımcımsın. Beraber çamaşır sepetine çamaşırları doldurup asıyoruz 🙂 Sen bir yandan beni taklit edip çamaşırları silkeliyor sonra da benim astıklarımı toplayıp kaçıyorsun 🙂
• Gülerek ve çok büyük bir neşeyle bulaşık makinesindeki temiz bulaşıkları çıkarıp bana veriyorsun ben de yerlerine yerleştiriyorum.
• Eline ıslak bez alıp (kurusunu kabul etmiyorsun) orayı burayı siliyorsun.
• Seri yürümeye başladığın bu ayın başından beri kişiliğinde çok büyük değişimler oldu; mesela artık daha özgür hissediyorsun kendini. Kendine güvenin arttı ve başarmış olmanın mutluluğunu yaşıyorsun. Bu her halinden belli oluyor.
• Ufak ufak konuşmaya başladın. Bizi taklit ediyorsun, vereyim mi deyince ver, ben vs diyorsun. Her şeyi anlıyorsun, yapmayı nedeniyle söyleyince yapmıyorsun, ama bazen sırf inattan yaptığın da olmuyor değil hani…
17.Ay;
• Hala iki gündüz uykun var. Sabah uyandığın saate de bağlı olarak değişiyor bu uykular. Uyandıktan üç saat sonra yeniden uykun geliyor.
• Öğlen bir ila bir buçuk saat, aksam üzeri ise yarım saat – bir saat aralığında uyuyorsun.
• Hala memede uyuyorsun, yalnız arabanda uyurken çoğu zaman masallarla uykuya dalıyorsun, kimi zaman doğru, kimi zaman atmasyon masallarla…
• Bu dönem kitaplara ilgin arttı. Hele bir sesli kitabını getirip elime tutuşturup onu okumamı istiyorsun ki 🙂 Sen de düğmelere basıyorsun keyifle…
• Gözünü kulağını ağzını gösteriyorsun, bazen karıştırsan da çok eğleniyoruz beraber…
• Bir şeylerin üzerine basarak tırmanmaya çalışıyorsun. Kazalar da olmuyor değil…
18.Ay;
• Elimizden tutup bir yerlere götürüyorsun bizi, bazen üstümüzden başımızdan çekiştirdiğin de oluyor.
• İyiden iyiye taklit ediyorsun beni; ben sana muck diye uzaktan öpücük atıyorum, aynısını sen de yapıyorsun.
• Aramızda çok kuvvetli bir bağ var, iyice arkadaş oldun bana. Büyüdüğünü görmek aşamaları deneyimlemek çok keyifli gerçekten.
• Bazen memeye acaip düşüyorsun. Diş çıkarıyor filan diyoruz ama sıkıntıdan bile emdiğin oluyor; emzirmeyi bırakmayı en çok istediğim dönem bu oldu sanırım. Ha gayret az kaldı…
• Eve kapalı kalmaktan çok bunalıyorsun sen de haklısın. Neyse bahar geliyor dışarıya daha çok çıkacağız beraber.
19.Ay;
• Öpücüklü bay bay yapıyorsun.
• Herkese, tanımadıklarına bile el sallıyorsun. Bu senin dışa açıldığın bir dönem oldu.
• Bir şeyi koklamak istediğinde burnuna götürüyorsun.
• Gol diyorsun.
• Senden büyük erkek çocukları bu dönemde çok ilgini çekiyor. Park’ta arkadaşlarla oynamaya hazır gibisin.
• Tek uyku uyuyorsun o da bir saat kadar sonrasında akşamları sekiz buçuk gibi yatıyorsun, bu sıra gece uyanmaların eskiye nazaran daha az… Önceden saat başı uyanıyordun, şimdi iki uç saatte bir uyanıyorsun.
• Resim yapmayı çok seviyorsun. Sana renkli boya kalemleri ile bir resim defteri aldım. Bir de parmak boyası yapıyoruz beraber. Biraz etrafı batıran bir şey olsa da o küçük parmağınla resim yapmana değiyor 🙂
• Bahar geldi ve seni eve sokamıyoruz.
21.Ay;
• Araba koltuğunda hiç itiraz etmeden oturmaya başladın, arabayla gezmekten çok keyif alıyorsun.
• Baston arabana da dönüş yaptık, bir süredir atıl durumdaydı.
• Üflüyorsun.
• Çıkardığımız her sesi taklit ediyorsun.
• Araba markalarını soruyorsun, ben cevap verince tatmin olup tekrar ediyorsun.
• Söylediğin kelimeler iyice arttı (mum, bal, anne yerine nenne, baba, suya tıslamaya benzer ses çıkarıyorsun).
• Küçük dostlar en sevdiğin çizgi dizi oldu, dodo’yu çok güzel ve ezgili söylüyorsun, Yam Yam’a “nam nam” diyorsun, tickles’a ise “tiki tiki tiki” benzeri bir sey diyorsun. Demeye dilin dönmüyor, kendin bile kendi söyleyişine gülüyorsun.
• Köpek dişlerin geliyor, uyku saatlerin bozuldu; ikinci uykuyu yapınca hele sen akşam beraber yatıyoruz. Nerde o düzenli akşam uykuların…
22.Ay;
• Bu ay senin her şeyi ben yapacağım inadınla karşılaştığımız bir ay; baston arabamı kendim sürerim, siz sakın dokunmayın, suyumu kendim içerim, elimden tutmayın ben yürürüm…
• Artık vücudunun en ince parçalarını bile tanıyorsun; tırnaklarını biliyorsun, aç karnına şeker yeme karnın ağrıyacak diyorum karnını gösteriyorsun.
• Balkondan aşağı sürekli bir şeyler atıyorsun. Seni ne kadar uyarsak da yapmaktan bir türlü vazgeçiremiyoruz. Bu dönem sürekli konuştuğum ve çoğunlukla bir sonuç edinemediğim bir dönem. Sanırım “Belalı 2” bu oluyor.
• Sürekli yeni kelimeler ekleniyor kelime haznene, “yes, pil” en son öğrendiğin kelimelerden…
• Merdivenleri bizden yardım almadan kendi başına çıkmaya başladın. Hiçbir koşulda yardımı kabul etmiyorsun. Buna rağmen ben hep bir adım arkandayım.
• İstemediğin bir şey olduğunda kafanı hayır anlamında iki yana sallıyorsun. İstediğin ve istemediğin şeyleri hareketlerle çok net anlatıyorsun.
• Yemek adı söylediğimde mesela, istediğin bir şey olunca kollarını sallayıp onu istediğini gösteriyorsun. Bir parça işim kolaylaşıyor böylece, çünkü kendin istediğin bir şey olunca yemeğini daha hevesli yiyorsun.
• Şekilli (üçgen, kare vs.) oyuncakları çok rahat yapıyorsun.
• Legolardan kuleler yapıyorsun.
• Ellerin iyice hünerli ellere dönüştü, her şeyi rahatlıkla açıp kapıyorsun, çeviriyorsun, döndürüyorsun.
• Kendinden büyük eşyaları taşıyorsun, kendi sandalyen, kırmızı araban, tabure.
• Oyuncaklarını sahiplenmeye başladın.
• Arkadaşlara çok merak saldığın bir dönem… Onlarla birlikte hareket etmek çok hoşuna gidiyor.
• Bütün konuşmalarımızı kelimelerimizi tekrar ediyorsun, çoğunlukla kelimenin ilk hecesini… Şimdi fark ettik ne çok “ka” ile başlayan kelime varmış 🙂
• Sana tamamen yabancı biriyle karşılaşmaktan pek hoşlanmıyorsun. Arkamıza saklanıp mızıldanıyorsun. İletişim kurmak için bir süre gerekiyor. Sonrasında ancak alışıyorsun. Tanıdıklarına ise merhaba anlamında sanırım, karşılaştığında bir şeyler fırlatıyorsun. Değişik bir karşılama tarzı : )
24.Ay;
• Memeyi kesmek için bu ayın bitişini bekledik ve sonunda seni memeden kestik. Doğduğundan beri hayatında önemli bir yer tutan memeden bu ay ayrıldın. Bir iki gün meme için ağladın ama neyseki ağlamaların kısa sürdü. Sonrasında da onu çok özledin. Koynuma daha çok sokuldun, beni koklamaya başladın, bir süre boyunca daha çok kucak istedin vs. Ancak sonunda bir dönemi seninle beraber kapattık.
• Uykuların hep meme emdikten sonra olurdu. Artık yeni bir sürece girdik. Bir süredir arabanda uyuyorsun.
• Kelimeleri söylemek için çaba sarfetmeye başladın.
• Benim sözlerimi artık daha iyi anlıyorsun.
• “Hayır” en sevdiğin kelimelerden biri oldu.