Hassas Bir Anneden Tavsiyeler
Özlem Onay, Eğitimci
Hamile bir arkadaşımın sorusu üzerine yazdığım birkaç notu sizinle de paylaşmak isterim. Oğlumun doğumuyla okuduğum, öğrendiğim, tecrübe ettiğim, daha öncesinde “bu kadar abartmaya gerek yok” dediğim bazı şeyler var ki şimdi asla göz ardı edilmemeli diye düşünüyorum.
Deterjan:
Ailede çok alerji hikayesi olduğu için ilk zamanlar “sabun cevizi” kullandım. Bildiğiniz ceviz gibi. 4-5 tanesini bir kesenin içine koyup çamaşırların arasına koyup ya da kaynatarak (kaynayınca “sabunu” çıkıyor) sıvı halde bulaşık makinesinde kullandım. Yani %100 doğal:) Ama sonraları üşenerek deterjana başladım. “Klar” gibi nispeten zararsız ürünler var ancak daha kolay ulaşabildiğim ve daha uygun fiyatlı “ROXY” kullanmayı tercih ettik. %100 bitkisel. Diğer ünlü bebek deterjanları gibi güzel kokmuyor ama sadece kokmuyor!
Şampuan, diş macunu, güneş koruyucu:
“Earth Mama Angel Baby Shampoo” favorim çünkü içinde “anestezik” maddeler yok. Bu sebeple de göz yakıyor. Çok dikkatli olmayınca gözü yanar, sudan korkar korkusuyla bıraktım. Şimdi tamamen doğal organik “Trukid” kullanıyorum. Güneş koruyucusu olarak da güzel kokulu Trukid kullanıyorum. Diş macunu olarak ise “florid, sodium lauryl sulphate, paraben” içermeyen ROCS kullanıyoruz.
Pişik kremi:
Gerçek soğuk sızma zeytinyağını ocakta azıcık ısıtıp asidini uçurduktan sonra pamukla ya da minik bir sprey şişesine koyup kullandım. Vücuduna ise çok nadiren diğer bebek ürünleri kullandım. Bebek yağı yasak zaten. Zeytinyağından daha iyi bir yağ düşünemiyorum. Çok sık altını değiştirdiğim için sadece bir kere pişik oldu. O da sanırım alerjiden. Sadece o zaman o yoğun kremlerden kullandım. Her ne kadar zararsız dense de cilde hava aldırmayan bir şey ne kadar zararsız olabilir ki diye de düşünmedim değil.
“Environmental Working Group” diye bir organizasyon var. Sayfalarını incelediğinizde “kozmetik bankası” oluşturduklarını göreceksiniz. Tüm ürünler olmasa da birçok ürünü sorgulayabilirsiniz. Ne kadar toksikler, ne kadar bitkiseller, hayvanlar üzerinde mi testler yapılmış gibi birçok sorunuza cevap bulabilirsiniz.
Cildinin dokunduğu her şeye özen gösterip yiyeceklerine özen göstermedim mi? Tabii ki gösterdim. Temiz gıdaya ulaşmayı sanırım hepimiz önemsiyoruz. DBB (Doğal Besin, Bilinçli Beslenme) grubuyla böylece tanıştım. “yerel üretim-yerel tüketim” mantığıyla yola çıkmış bu grupta ürünler, internet sayfasında da belirtildiği üzere “DBB ağında “doğal ürün” tanımlamasıyla kastedilen, organik tarım standartlarının altında olmayan (yani sistemik kimyasalların kullanılmadığı) ve mümkün olduğunca bunun da ötesinde doğaya, biyoçeşitliliğe ve insan sağlığına saygılı yöntemlerle üretilen ürünlerdir.”
Üreticiye değer veriyorum, toprağı seven, ürününü seven, ürettiğiyle bağ kuran, emek veren üreticiye değer veriyorum. Oğlumun da toprağa değer veren, temiz tarım yapan, toprağı, suyu ve çevredeki doğayı koruyan, doğa dostu yöntemler kullanan üreticilerin ürünleriyle büyümesini, farkına varmasını önemsiyorum.
Tabii ki bunlar benim tercihlerim. Her ebeveynin kendi çocuğu için kendi yöntemleri, kendi tercihleri vardır. Ancak her şeyin paketlendiği, birçok üründe insan sağlığının önemsenmediği bir yapılanmada, “talep” edenin taleplerinin temize, doğala yönelmesinin zamanla zincirin halkalarının da daha sağlıklı olma yönünde değişeceğini düşünüyor ve umut ediyorum.