Hoşgeldin Emir Bebek…
Ayşegül Özgüner, Editör
Hayatımda yaşadığım en heyecanlı, en mutlu ve en önemli gündü bugün benim için.
Demekki daha yaşanacak ne mutluluklar varmış türünden bir mutluluktu Emir’in bize yaşattığı.
Anestezi doktorumun odamda belimden epidural iğnesini vurmasıyla başladı herşey. Heyecan dışında… Çünkü o zaten doğumdan bir hafta evvelinden sarmıştı bizi.
Epidural iğne etkisini gösterdi ve belden aşağım bir balona dokunuyor kadar hissizleşti.
Ameliyatın başlamasıyla senin başının çıkarıldığı haberini almam bir oldu. Anestezi doktorum, “sarı saçlı bir bebek geliyor” dedi. 9 ay boyunca içimde benimle her yere gelen bebeğimle tanışmama dakikalar kalmıştı artık.
Neler hissedeceğimden habersiz, öylece bekliyordum.
Derken o soğuk, steril ortamda bir bebek ağlaması geldi kulağıma. Saatler 9:18’di…
Kulaklarıma inanamıyordum, bu gür ses benim oğluma mı aitti yoksa?
Daha önceden aldığım karara göre gözyaşlarıma hakim olacaktım. Çünkü ağlanacak bir gün değil aksine bir milattı bugün benim için. Artık ondan öncesi ve sonrası vardı.
Doktorumun elindeydin sonunda… Seni gördüğüm anda yaşadığım his, hep derlerdi ama inanmazdım, gerçekten tarifsizdi.
Bu tombul yanaklı, yakışıklı oğlan benim oğlumdu, EMİR’imdi.
İçimden “Seni seviyorum annecim” dedim.
Seni görebileceğim uzaklıkta bir yere yatırdılar.
Başında o kadar çok kişi vardı ki… Hepsi ayrı bir şey yapıyordu.
Baban elinde kamera o anı ölümsüzleştiriyor, benim gözüm sende, pür dikkat şaşkın ve inanmayan gözlerle seni seyrediyorduk. Sense o gür sesinle ameliyathaneyi birbirine katıyordun.
Anne karnındaki rahat yaşamın sona ermişti ve artık aramızdaydın.
Sonunda tüm hazırlıkların bitti ve seni bana getirdiler.
Yanağıma yapıştırdılar.
Kokladım seni, tüm kokunu içime çektim, sanki bir daha kokunu alamazmışım gibi, ya da hep bu anın özlemini çekmiş gibi…
O tombul yanağına bir öpücük kondurdum sonra. Sesin kesildi yanımdayken…
Benden önce çıkardılar seni odamıza. Benim ameliyat tamamlanınca dönebildim babanla aranıza.
İnanılmaz bir üşüme hissi, hiç bitmeyecekmiş gibi bir titreme arasında seni emzirmemi istediler. Göğüslerden gelen ilk süt senin için çok faydalıydı çünkü. Tabi bir de ilk emzirme, seninle tanışmamıza vesile olacaktı.
Acemice emzirişlerim seni tatmin etmedi, kan şekerin de düşük olduğundan ilk mamanı orda yedin. O an çok korktum, seni emzirememekten, sütümün yeterli olmamasından. Ama çok şükür ki ikinci günden sonra seni kendim emzirmeye başladım.
Hastanede 2 gece 3 gün kaldık.
Refakatçi baban heyecanın dozundan olsa gerek 🙂 horul horul uyusa da ben kısa kestirmeler dışında pek uyuyamadım.
Yanıbaşımda duran tamamıyla bana bağlı olan bu oğlanın heyecanıydı belki beni uyutmayan.
Kimbilir yaşanacak nice günlerimiz olacaktı…
O günlerin hayaliyle içimden bir kez daha geçirdim…
“Seni seviyorum sarı bebeğim benim, iyiki varsın…”