Memelik; Çocuktan Sonra Memenin Başına Gelenler
Ayşegül Özgüner, Editör
Emzirme olayına kadar o kutsalmışçasına dimdik duran memelerin başına gelmedik şey kalmıyor. Aynada bakmaktan gözünüzü alamadığınız, giydiğiniz kıyafetlerde duruşlarıyla her daim ön plana çıkan memeler, anne olunca zaman içerisinde öyle bir değişim geçiriyor ki, sormayın….
Hamilelik süresince önce inek memesini andırırcasına büyüyor ve damarlanıyor sonra başta zorlaya zorlaya çıkaramadığın o sütler memelerden musluk misali akmaya ve her yeri ıslatmaya başlıyor. Bu iyi ihtimallerden biri… Bir süre sonra memeler terbiyeli hale geliyor, içi süt dolu olsa bile yumuşuyor.
Bir de bebek memeyi tutamaz, damağıyla eze eze o hassas uç kısmını zedeler mi? Al sana enfeksiyon kapmaya, mastit olmaya aday memeler… Bebeğe memeyi doğru tutmayı öğretmek gerekiyor. Da nasıl? Meme nasıl doğru tutulur ki? İnsan kadınsa zaten hiç kendi memesini tutmamıştır ya da kendisi bebekken emme denemeleri dışında başkasının memesini tutmaya da çalışmamıştır ki… Ama işte el kadar bebek daha neler öğretecek merakla bekliyoruz. Öncelikle doğru emzirmede tüm kahverengi bölge bebeğin ağzına girmeli. Tamam da hadi bunu o el kadar bebeğe anlat anlatabilirsen.
Üstün açık evde dolaşmaktan kendin bile bıkarsın. Orta malı olmuş gibi hissedersin memelerini. Bu ne emme arzusudur arkadaş deyip memeleri bebeğine bırakıp arkana bakmadan kaçasın gelir.
Bebeğin büyür, emzirme konusunda başarılı olduysan ne ala. O ilk dişleri meme ile karşılıyorsan aha orada yandın işte. O incecik süt dişleriyle seni ısırmaya başlar. Orda anlarsın anyayla konyayı… Yaşadıklarınla memeli bir canlı olmanın zorluklarını deneyimleme telaşındasın yalnızca fazla abartmayalım. Keşke yumurtlayarak çoğalsaydık der evrimi tersine döndürmeye çalışırsın zihninde.
Sütyen desen nerde kaldı o dantelli, ordan süs geçen, burdan ip geçen, antin kuntin sütyenler, bayılıp tonla paralar döktüğün ve kenarda köşede kalmaya mahkum olan sütyenler. Bakıp bakıp doyamadığın ve görmekten hoşnut olduğun sütyenler, yerini penye anneanne sütyenini andıran emzirme sütyenine bırakır üzülerek. Her şey daha rahat emzirebilmek adınadır… Emzirme sütyeninin arasından pencere açılır, böylece sırf çocuğu emzireceğim diye soyunmana gerek kalmaz. Adamlar düşünmüş yapmış…
Sütyen var, sütyen var. İşte o sütyenler, çocuklar hayatımıza girdikten sonra türlü türlü adlar alır. Çünkü sütyen demeye dilleri dönmeyen çocuklar yaratıcı zekalarıyla bu duruma da el koyar. Çocukların hayatında önemli bir yere sahip memeleri ve sütyenleri çocuklar kendi dillerinde yeniden adlandırırlar; Meme örtüsü, Memelik…
Ne zaman çocuğu memeden kesiyorsun işte o zaman bir özel alanına daha geri dönebilmenin keyfi alıyor seni. Ama biter mi, bitmiyor tabi… O memeler hep ilgi çekiyor, eşinin her daim ama çoğunlukla doğum yapana kadar, çocuğunun ise kaç yaşında olursa olsun her daim… Arada elleyip kaçmalar, dokunmalar, göz temasları derken bekarlığındaki memenle arandaki ilişkiye geri dönmek istiyorsun. O canım memelerine ve memeliklerine elveda demenin zamanı gelmiş üzülerek anlıyorsun…
Şaka bir yana şeklen nasıl olursa olsun, ordan çıkan sütle bebeğini büyüttüğünü bilmek, ona can olduğunu, kan olduğunu bilmek ayrı bir zevk. Aldığı her gramda bile senin sütünün faydasının olduğunu bilmek o memeleri feda etmene inanın ki değiyor. Ona baktıkça, onun geldiği aşamayı gördükçe gene olsa gene feda ederdim dedirtiyor insana… Emzirmek hem de her şeye rağmen…
Super bir anlatim bir baba olarak ince mizahla yazilmis bu yazi beni kahkahaya bogdu editore tesekkurler
Biz teşekkür ederiz 🙂 Sevgilerimizle…