Normal Doğum mu, Sezeryan mı?
Ayşegül Özgüner, Editör
Normal doğum yapan anneler genelde sezeryan doğumu doğumdan saymazlar. Hatta belki de sezeryan doğum yapan annenin kendisi bile öyledir. İçi rahat, göğsünü gere gere doğum yaptım diyemez nedense. Halbuki hepsi de kendince bir doğum şeklidir ve bazı tıbbi sebeplerle sezeryan doğum yapmak o annenin anne olmadığı anlamına gelmez.
Her doğumun kendine has avantaj ve dezavantajları vardır. Sezeryan doğum örneğin dışardan kolay gibi görünse de her doğumda olabileceği gibi anne için de bebek için de riskler taşır. Anne acı çekmeden rahatça ameliyat olur ve çocuğuna kavuşur zannedilir ki aslında tam anlamıyla öyle değildir. Sezeryan bir ameliyattır daha çok. İçinde narkozun içerdiği tüm riskleri barındırır. Bebeğin doğacağı gün ve saat bellidir. Belki de en güzeli bu tarafıdır sezeryanın. Normal doğumun içinde taşıdığı bilinmezlikler sezeryanda yoktur. Peki sezeryan, normal doğuma göre neden daha zordur? İşte birkaç başlık altında normal doğum ve sezeryan doğum…
Normal Doğumda Anne de İşin İçindedir…
Epidural anestezi ile bile olsa sezeryan doğumda her şey doktorların elindedir. Anestezi yapanından tutun da bebeği çıkarıp göbek bağını kesen doktoruna kadar. Tabiki normal doğumda da doktorların elindedir ama normal doğumda annenin de doktoruna belli konularda yardımcı olması gerekir. Normal doğumda annenin doğum süreçlerinden asgari düzeyde bile haberdar olması, ıkınmayı öğrenmesi, nefes alıp vermeyi doğumda kullanması ve doktoruna yardımcı olması gerekir. Bu yüzden sezeryana göre kısmen kendi doğumunun daha çok şeyine ortak olabilir anne. Herşeyin başkasının ellerinde olması sezeryanı, normal doğuma kıyasla daha zor bir doğum şekli yapar.
Normal Doğumda Toparlanmak Daha Kolaydır…
Normal doğumun ardından annenin hastanede kalış süresi, sezeryan yapan anneye göre daha azdır. Bunun bir nedeni var. Normal doğumun ardından annenin, hep duyarız, biliriz ve hatta belki yaşamış bile olabiliriz, annenin doğumdan sonra bir iki gün bile geçmeden (tabi herhangi başka bir tıbbi sıkıntısı yoksa) toparlaması ve ayağa kalkması daha kolay olur. Ama sezeryanda bebeği almak için 8 kat kesilerek dikiş atılan derin bir yara vardır. Sırf bu yara bile sezeryanın üzerinden zaman geçtikçe toparlanabileceğini gösterir. Sezeryandan sonra ilk zamanlarda annenin hareketleri çok da rahat olmaz. Hatta bazen bebeğini kucaklaması bile zordur. Emzirme sırf bu nedenle bile ilk günlerde daha zor olabilir. Bazı durumlarda doğum yarasının hassasiyetinin doğumun üzerinden bir yıl geçmiş olsa bile halen devam edilebildiği görülebilmektedir.
Normal Doğumun Ardından Anne Daha Çabuk Emzirmeye Başlayabilir…
Adı üstünde normal doğum daha normal bir doğum şeklidir. Doğaya uygun olandır. Bu durumda bebek anne karnından çıkmaya hazırlanırken annenin memeleri de çıkacak olan bebek için süt üretmeye hazırlanacaktır. Yani normal doğumda annenin sütü daha çabuk geleceği için anne de emzirmeye daha çabuk başlayabilir. Ancak sezeryan doğumda sütün gelişi 1-2 günü bulabilmektedir ki bu da birçok annenin sütüm gelmeyecek mi acaba yanılgısına ve paniğine neden olabilmektedir. Anne de sezeryan doğumun ardından biraz daha geç toparladığı için emzirmeye o kadar hazır olamayacaktır. Unutmamak gerekir ki annenin sütü mutlaka gelecektir. Önemli olan sıkça emzirmeye devam etmektir.
Normal Doğumla İlgili Ürkütücü Hikayeler Daha Çoktur…
Eskilerin insanları doğumlarını abartarak, ürkütücü anılar ekleyerek normal doğum yapmayı düşünen annelerin gözünü korkutabilmektedir. Belki de hayatları boyunca yaptığı en önemli şey doğum olunca bir kadının onu allandırıp budaklandırarak anlatması gayet normal olabilir ama taze anne olacak bir kadın için söylenebilecek en ufak olumsuz imalar bile annenin kafasının bir yerine kazınır.
Tabiki hiçbir doğum şekli kolay değildir, sonuçta bir canlının içinden bir başka canlı çıkıyor. Ancak her doğum şeklinin de kendine göre iyi yönleri veya kötü yönleri olabilir. En güzeli doğum şeklinize doktorunuzla beraber karar vermenizdir.
Bir avazda doğurabilmeniz dileğiyle…