Yapılması Gereken Aşılar,
Emel Konak, Uzman Hemşire
Verem (Tüberküloz) Aşısı: Dünya Sağlık Örgütü’nün önerileri doğrultusunda ülkemizde Verem Aşısı (BCG Aşısı) iki doz olarak, yaşamın ilk üç ayı içerisinde ve ilkokul yıllarında uygulanmaktadır. Verem hastalığı dünyada ve ülkemizde halen önemini koruyan bir hastalıktır.
Beşli Karma Aşı (Difteri, Boğmaca Tetanos (DBT) Aşısı, Çocuk Felci (IPV), Hib (Menenjit)): Bu 5 hastalığa karşı geliştirilen karma aşı, bebeklere 2., 4., 6. ve 18. aylarında uygulanmalıdır. 5-6 yaşına geldiklerinde difteri-tetanoz-boğmaca 3’lü karma aşı ve çocuk felci aşısı yapılmış olan bebeklere tekli (monovalan) Hib aşısı uygulanabilir.
- Difteri: Ateş, halsizlik ve solunum güçlüğü ile seyreden bulaşıcı bir hastalıktır. Solunum yollarının tıkanması, kalp yetmezliği ve felçler nedeniyle yaşamı tehlikeye sokar.
- Boğmaca: Çoğunlukla 2 yaşından küçük bebeklerde görülen, nefes almayı engelleyecek biçimde öksürük nöbetlerine neden olan, bakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır.
- Tetanos: Vücut kaslarının sertleşmesi, kasılması ve çene kilitlenmesi şeklinde seyreden bu hastalığa, bu bakterinin salgıladığı toksinler neden olur.
- Çocuk Felci: Polio virüsünün neden olduğu bir hastalıktır. Solunum yolu ile bulaşan ve tedavisi olmayan bu hastalık, kalıcı sakatlıklara ve hatta ölüme neden olabilir.
- Hib Menenjiti: Hib (hemofilus influenza tip b), özellikle 5 yaşın altındaki çocuklarda, başta beyin zarı iltihabı (menenjit) ve zatüre olmak üzere ölümle sonuçlanabilen birçok ağır hastalığa yol açabilen bir bakteridir. Solunum yoluyla kolayca bulaştığı için özellikle yuva, kreş, anaokuluna giden çocuklarda Hib enfeksiyonları fazla görülür. Hib menenjiti en önemli yaşamsal organ olan beynin zarlarını etkilediği için geri dönüşü olmayan zararlar verebilir.
Kızamık, Kızamıkcık, Kabakulak (MMR) Aşısı: 12. ayda 1 doz ve 5-6 yaşlarında 1 doz olmak üzere toplam 2 doz uygulanır. 9. ayda kızamık aşısı yapılmamış olan bebeklere 15. ayda 1 doz ve yine 5-6 yaşlarında 1 doz uygulanır. Bu üç hastalıktan herhangi birini geçirmiş olmak, üçlü kombine aşının uygulanmasına engel değildir.
- Kızamık: Ciltte kırmızı döküntülerle kendini gösteren, bulaşıcı solunum yolu hastalığıdır. Virüsle temastan 10-12 gün sonra başlayan ateş, öksürük ve burun akıntısı ilk belirtileri oluşturur. İki-üç gün içinde kafa derisi, yüz ve boyunda başlayan el ve ayaklara kadar yayılan kırmızı döküntüler gözlenir. Son derece bulaşıcı olan kızamık, döküntülerin ortaya çıkmasından birkaç gün öncesi ile birkaç gün sonrası arasında bulaşıcıdır. Virüs, öksürme ve hapşırma ile havaya saçılarak yine solunum yoluyla diğer kişilere bulaşır.
- Kızamıkçık: Ateş, lenf bezlerinde şişkinlik, ciltte yüzden başlayıp yayılan pembe döküntüler, kızamıkçığın tipik belirtileridir. Virüs, öksürme ve hapşırma ile havaya saçılarak yine solunum yoluyla diğer kişilere bulaşır. Bebek doğurmayı planlayan bir anne adayının kızamıkçığa karşı bağışık olması gerekir.
- Kabakulak: Kulak altındaki lenf bezlerinin iltihabı ile kendini gösteren, kabakulak virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Ateş, baş ağrısı, kulak altında (tek ya da çift taraflı) şişkinlik, kabakulağın tipik belirtileridir.
Su Çiçeği: İçi sıvı dolu döküntülerle kendini gösteren bulaşıcı bir hastalıktır. İnsandan insana soluma, öksürme, hapşırma ve döküntülerle temas etme yoluyla bulaşır. Çocukların kreş, okul gibi toplu bulundukları ortamlarda çok kolay yayılır. Su çiçeği aşısı, 1 yaşından büyük ve daha önce suçiçeği geçirmemiş tüm çocuklara tek doz olarak uygulanabilir. Bu aşı 4-6 yaşında tekrarlanabilir. Çocuğunuz su çiçeği geçirmemişse kreş veya okula başlarken mutlaka aşılanmalıdır. Aşı, bu hastalığa karşı vücutta oluşturduğu koruyucu antikorlar yoluyla bağışıklık sağlar.
Hepatit A: Halk arasında “Bulaşıcı Sarılık” adı ile bilinen ve karaciğerin iltihabı şeklinde kendini gösteren, Hepatit A virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Sarılık, en kolay şekilde gözlerin beyaz kısmında fark edilir. Bu arada idrarda koyulaşma ve dışkının renginde açılma görülür. Bazı küçük çocuklar Hepatit A’yı bu belirtilerin hiçbiri görülmeden de geçirebilirler. Ancak Hepatit A ile daha ileri yaşlarda karşılaşan bir bireyde belirtilerin şiddeti ve hastalığın ciddiyeti yüksektir. Aşı, 14. ayda 1. doz ve 6 ay sonra 2. doz şekilde toplam 2 doz uygulanır.
Hepatit A aşısının yayılmasında; hijyenik olmayan şartlarda üretilmiş hazır gıdaların veya iyi yıkanmamış meyve ve sebzelerin tüketilmesi, yeterince temiz olmayan yüzme havuzlarının kullanılması ve çocukların toplu bulundukları kreş ve okullar uygun birer yoldur. Bugün Hepatit A hastalığından tam korunmanın en etkili ve güvenilir yolu Hepatit A aşısı olmaktır. Daha önce Hepatit A geçirmiş olan kişiler bu hastalığa karşı bağışıklık kazanmışlardır. Ancak henüz geçirmeyenler, her an virüsle temas riski taşırlar. Çocukların hijyenik önlemleri çok iyi bilmemeleri nedeniyle risk bu dönemde yüksektir. Dolayısıyla 2 yaşını bitiren çocuklar öncelikli olmak üzere daha önce hastalanmamış herkesin Hepatit A aşısı olması önerilir.
Hepatit B: Halk arasında “Sarılık’’ adı ile bilinen ve karaciğerin iltihabı şeklinde kendini gösteren, Hepatit B virüsünün neden olduğu kronikleşen, bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Virüs ile temasından yaklaşık 2-6 ay sonra halsizlik, iştah kaybı, bulantı, deride ve göz aklarında sararma, idrar renginde koyulaşma, karın ağrısı gibi belirtiler gözlenir. Hepatit B, dolaylı bir temasla her an bulaşabilecek bir hastalık olması nedeniyle mümkün olan en erken yaşta etkin bir şekilde korunmayı gerektirir. Bugün tek etkin yöntem, Hepatit B aşısı olmaktır. Hastalığı geçirmiş ve kronikleşmeden tamamen iyileşmiş ya da aşılanarak hiç hastalanmadan korunmuş kişilerde Hepatit B’ye karşı antikorlar bulunur. Koruyucu antikorların anneden bebeğe geçmemesi nedeniyle henüz yeni doğmuş bebeklerin de aşılanmaları gerekir. Hepatit B Aşısı 1. doz doğumda, 2. doz bir ay sonra ve 3. doz doğumdan 6 ay sonra yapılmak üzere toplam 3 doz yapıldığında bu hastalıktan korunmak mümkün olabilmektedir.
Pnömokok Aşısı (Zatüre Aşısı): Özellikle son yıllarda kullanılmaya başlanan bu aşı doğumdan sonra 2. aydan itibaren başlayarak 1-2 ay ara ile 3 doz, 12-15 ay arasında tek doz önerilmektedir. İlk kez aşılanacak 2-9 yaş arasındaki çocuklara ise tek doz önerilmektedir. Pnömokok Aşısını doktorunuzla konuşunuz, tavsiye ettiği takdirde yaptırınız. Zatüre aşısı olarak bilinen aşılar, aslında pnömokok bakterilerinin neden olduğu zatüre de dahil olmak üzere esas olarak bakteriyel menenjit, orta kulak iltihabı, sinüzit gibi pek çok hastalığa karşı etkilidir. En sık görülen yan etkisi, aşı sonrası gelişen ateş ve huzursuzluktur.
Rotavirüs Aşısı: Ağızdan verilen ilk dozu ilk 3 ay içinde olmak şartıyla en az bir ay ara ile 2-3 doz şeklinde uygulanması önerilir. Rotavirus Aşısını doktorunuzla konuşunuz, tavsiye ettiği takdirde yaptırınız. Dünyada görülen ishallerin en sık nedeni Rotavirüs’dür. Genelde 6 ay ve 2 yaş arası bebeklerde görülür. Ani ateş, kusma ve arkasından ishal başlar. Tedavi destekleyici, su kaybının önlenmesi esastır.
Aşılar uygulanırken dikkat edilmesi gereken hususlar;
- Aşı uygulaması için gittiğinizde mutlaka aşı takvimini beraberinde götürmeniz gerekmektedir.
- Aşı yaptırdıktan sonra aşı takvimine kayıt ettirmeyi unutmayınız.
- Soğuk zincir gerektiren aşılarda buna dikkat edilip edilmediğini kontrol ediniz.
- Aşı uygulanan bölgeyi beklenen ve beklenmeyen etkilerini öğreniniz ve takip ediniz.
- Doğru aşı uygulandığından emin olunuz. Aşı kutusunu isteyiniz.
Sevgilerimle