Elif Ada’nın Annesi
Merhaba öncelikle bizimle röportaj yapmayı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. “Evlat edinme de bir doğum şeklidir ve yüksek sesle konuşulmalıdır!” sloganınız, neden yüksek sesle konuşulmalı?
Evlat edinme mevzusu ülkemizde ne yazık ki hala fısıldanarak konuşulan bir tabu! Oysa bu da bir doğum şekli bana göre. Ancak biz yetişkinler sanki kötü bir şeymiş gibi fısıldayarak konuşuyoruz evlat edinen aileyi ve evlat edinilen çocuğu… Evlat edinen aileler mahalle değiştiriyor ve belki de kentler… Sevdiklerinden uzak kalıyorlar kimi zamanda, neden? Evlat edindiler diye. Çünkü bunu duyanlar fısıldamaya ve can acıtmaya başlayacaklar. Ben neden evimi değiştireyim, neden sevdiklerimden uzak kalayım neden? Kötü bir şey yapmadım ki… Sadece “anne” olmak istedim, hepsi bu! Ve bununla birlikte kızım ve tüm evlat edinilen çocuklar kendi gerçeklerini saklamak, utanmak zorunda kalmadan büyümeliler. Tüm sırlar her zaman insan yaşamında büyük bir yüktür, bu yükü taşımak zorunda değil ki bu çocuklar… O yüzden evlat edinme artık fısıltı halinde değil yüksek sesle konuşulmalıdır.
Aslında herkesin yaşamı boyunca en az bir kere düşündüğü bir konu evlat edinmek. Sizce avantaj ve dezavantajları var mı?
Bir çocuğun yaşamına dokunmak ve onunla büyümek müthiş bir duygu bir kere! Yaşadığımız her an bir avantaj bana göre. Dezavantaj olarak düşünebileceğim tek şey ülkemizdeki resmi prosedür sürecinin çok ağır işlemesi… Yıpratıcı ve inanılmaz yorucu bir süreç. Bizim doğumumuz bazen çok uzun yılları bulabiliyor!
Peki bu blog fikri nasıl ortaya çıktı?
Çünkü ben paylaştım, yüksek sesle anlattım ama baktım ki insanlar bu konuda çok ketum. Bir de Elif Ada öğrendikten sonra olur olmaz yerde buna dair yüksek sesle sorular sormaya başlamıştı. Bir markette kasa sırasındaydık bir gün. Bir anda “Neden beni evlat edindiniz?” diye sorduğunda tüm kasa sırasında duran insanların bize dönüp uzaydan fırlatılan iki kütle gibi bakması benim blogumu doğurdu!
Elif Ada kaç aylıkken hayatınıza girdi?
Hastanede doğar doğmaz…
Kızınızı evlat edinmeniz çevreniz tarafından nasıl karşılandı?
Biz şanslıydık, ailelerimiz ve yakın dostlarımız tarafından hep desteklendik. “Elif Ada’nın Annesi” Sayfamda mesajlar alıyorum. Çocuk sahibi olamayan birçok kadın bu yolu denemek isterken yakınları “asla!” diyor. Neden? Kan bağı yok! Ben de Elif Ada’nın Annesi Facebook sayfamda kan bağının hiçbir önemi olmadığını anlatıyorum.
İmkanınız olsaydı kızınızı emzirmek ister miydiniz?
Evet Elif Ada mama ile beslendi. Ancak emzirme kitleri olduğunu, bazı hastanelerde emzirme eğitimleri olduğunu çok sonra öğrendim.
Yaşamı boyunca emziremeyen bir kadın olarak emzirme reformlarını sonuna kadar destekliyorum ama bu konuyla ilgili beni ve eminim evlat edinen birçok anneyi rahatsız eden bir konu var ki; o da emzirilmeyen bebeklerin sağlıksız, gelişimsel gerilik gibi durumları yaşayacak, yetersiz çocuk gibi lanse edilmesi… Bu konu hakkında kurulan cümlelere biraz daha özen gösterilmesini diliyorum. Kaldı ki biyolojik yoldan çocuk sahibi olup emziremeyen kadınlar da var, sütü gelmiyor, kesiliyor mesela. Ne yani şimdi biz kötü anne, çocuklarımız da illaki sağlıksız mı olacak?
Ve evet imkanım olsa kızımı mutlaka emzirirdim, hiç emziremeyeceğimi bildiğim halde gözyaşları içerisinde bir kere emzirir(miş) gibi denediğimde oldu, o anı hiç unutamam mesela…
Bir de sizin kelimeleriniz arasında “biyolojik” ve “kalbiyolojik” kelimelerine rastgeldik. Evlat edinmeye ne güzel bir tabir bulmuşsunuz 🙂
Aslında biyolojik gene olarak kullandığımız bir kelime. Sayfada biyolojik yollardan çocuk sahibi olmuş birçok anne var. Kalbiyolojik benim bulduğum bir kelime değil, bir takipçinin paylaştığı kelimeydi. İnanılmaz hoştu ve ben de kullanmaya başladım.
Biyolojik anneler, kalbiyolojik anneler 😉
Kızınız şimdi kaç yaşında ve evlat edinildiğini biliyor mu?
Elif Ada 5,5 yaşında. Evet 3,5 yaşından beri biliyor.
Bu gerçeği ne zaman öğrenmesi daha doğru olur?
Uzmanımız bize okul öncesi dönemin en uygun olduğu zaman olduğunu söylemişti, 4-5 yaşlarında çocukların doğum hikayelerini merak ettiğini ve buna dair sorular sorduğunu, o yaşlarda da söylenmesinin en uygun olacağını belirtmişti ama Elif Ada 3,5 yaşında hamile bir arkadaşımı gördü ve “anne ben de senin karnında mıydım?” diye sordu. Erken öğrenmesi ve bunu kanıksayarak büyümesini tüm uzmanlar da destekliyor zaten. Biz erken öğrenmesi ile ilgili herhangi bir sıkıntı yaşamadık bugüne dek.
Evlat edinmekle ilgili korkularınız var mıydı ve halen devam ediyor mu?
Hayır çok enterasan hiç korkum olmadı. İnanılmaz cesurdum bu kararı alırken de daha sonrasında da…
Peki annelik nasıl bir duyguymuş?
Anne olmasaymışım hep eksik kalacakmışım. Yaşamında beni çok şeyin mutlu ettiğini düşünürdüm ama anne olmak, bir çocuğun sana “anne” demesi tüm mutluluklarında ötesindeymiş…
Kızınızla size nice mutlu ve sağlıklı koskoca bir ömür diliyoruz..
Çok teşekkür ederim.