Emzirme Haftası ve Emzirmenin Önemi
Uzm.Dr.Öge Çultu Kantaroğlu,
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
1990 yılından bu yana Ekim ayının ilk haftası “Dünya Emzirme Haftası” olarak kutlanıyor.
Anne sütü mükemmel bir besindir. “Anne sütü ile beslenmeyen çocuklarda ölümlerin, anne sütü ile beslenenlere göre 4-6 kat daha fazla” olduğunu biliyoruz. UNICEF tahminlerine göre, yaşamının ilk altı ayında yalnız anne sütü ile beslenememe nedeniyle her yıl 1.3 milyon çocuk ölüyor.
Emzirmenin Faydaları Nelerdir?
Anne sütü, bebekte hastalığa yol açabilecek mikropları içermediği gibi, bebeği zatürre, bronşit, orta kulak iltihabı, ishal, idrar yolu enfeksiyonları ve menenjit gibi enfeksiyon hastalıklarından korur, bebeğin bağışıklık sistemini geliştirir, aşıların etkinliğini artırır. Anne sütü, her zaman taze ve içilmeye hazır “bedava” bir besindir, mamalarda olduğu gibi hazırlama, koruma, taşıma gibi süreçlere ihtiyaç duymaz, bebeğe her yerde kolaylıkla verilebilir. Her zaman uygun sıcaklık olan beden ısısındadır. Bebek için ideal birleşime sahiptir, bebeğin tüm ihtiyaçlarına göre ayarlanmıştır. İçerdiği enzimler sindirimi kolaylaştırır, karın ağrısı, gaz sancısı ve kabızlık az görülür. Pişik ve benzeri birçok cilt sorunları az görülür. Anne sütü bebek için doğal bir ağrı kesici ve sakinleştiricidir. Anne sütü emen bebeklerin beyin gelişimi daha sağlıklı ve zeki oldukları bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Anne sütü ile beslenen çocukların ileride daha sağlıklı, hastalıklara karşı daha dirençli oldukları, hatta bazı kanserlere daha da az yakalandıkları saptanmıştır.
Anne sütü ile beslenen çocuklarda “aşırı şişmanlık, şeker hastalığı, damar sertliği, koroner kalp hastalıkları, hipertansiyon, bronşit, astım, alerji ve psikolojik rahatsızlıkların” daha az görüldüğünü, annenin sağlığı açısından da önemli olduğunu biliyoruz. Emziren annelerde doğum sonrası kanamaların az görüldüğünü, rahmin hızla küçüldüğünü, meme, yumurtalık ve rahim kanserlerinin görülme sıklığının düşük olduğunu, kemik erimesi (osteoporoz) tehlikesinin azaldığını ve ruh sağlığı açısından destekleyici olduğu da bilinmektedir.
Doğumun Hemen Ardından Emzirme…
Doğumdan hemen sonra bebeğe “doğumun ardından anneden gelen sarımsı renkteki ilk süt olan ağız sütü’nün mutlaka verilmesi gereklidir, “Bu sütün miktarı azsa da içeriği bebeğin gereksinimi olan her şeydir.” Bebeğe, şekerli su, mama, inek sütü ya da başka bir besin maddesinin verilmesi uygun değildir, bu tür besinlerin, bebekte doygunluk hissi yarattığını, bebeğin emme isteğini ve gücünü azalttığını, anne sütünün gelmesini engellediği bilinmektedir.
Doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde, bebeğin, annenin memesine konularak emmesinin sağlanması gereklidir. Bebeğin belirli zaman aralıklarıyla değil, istedikçe ve istediği süre emzirilmesi gereklidir. Emzirme sırasında en fazla uyarıyı emzirilen meme aldığından, her emzirmede meme emzirilerek boşaltılmalıdır. Memeden gelen sütün emzirmenin başında ve sonunda farklı olması nedeniyle; emzirmenin sonuna doğru gelen süt daha yağlı olduğundan bebekte daha iyi doygunluk hissi olur. Bebekler emmeye başladıktan sonra 5 dakika içinde o memeden alabilecekleri sütün çoğunu alırlar. 15-20 dakika kadar emzirildikten sonra bebekler annenin göğsü üzerine yatırılmalı ve emme sırasında yuttukları hava çıkarılmalıdır. Aksi takdirde midede biriken bu hava kusmaya veya karın ağrısına neden olabilir. Bebeğin midesi küçüktür, sizin sütünüz bebeğinize yeter, süreç sizin sütünüzün artmasına fırsat verecek şekilde planlanmıştır, tek yapmanız gereken bebeğiniz istedikçe emzirmektir. Yapmanız gereken, emme problemi varsa sık emmiyorsa doktora başvurmaktır.
İlk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesi uygundur, bu süre içinde vitamin dışında su dahil ek hiçbir şey verilmemelidir. Bebeğin doymadığı gerekçesiyle mamaya başlanması doğru değildir, bunun için doktora danışılmalıdır. Sorumluluk altında olan annenin eşi tarafından psikolojik olarak desteklenmelidir. Emzirme sadece bebeklerin açlığını susuzluğunu gidermek değildir, aynı zamanda anne ve bebek arasında güven bağının kurulduğu, anne ve bebeğin huzur bulduğu, hem anne hem de bebeği ruhen doyuran bir aktivitedir. O yüzden annelere önerimiz; emzirin emzirin ve emzirin şeklindedir. Emzirmek sosyal bir süreçtir, ayıp değildir, çok güzel bir aktivitedir, mahremiyetinizi koruyarak bir çok halka açık yerde de emzirebilirsiniz, emzirmeyi arzulayın ve organize etmeyi isteyin yeter.
Evlat edinilen bebekler dahi biyolojik olmayan anne tarafından emzirilebilirken siz neden bebeğinizi emziremeyesiniz? Sadece isteyin yeter.
Emzirme oranları maalesef %40 düzeylerindedir sağlık çalışanları olarak bunu yükseltmek asli görevlerimizden biridir.