Kuşaklarla Tanışın!
Gül Erol, Eğitmen
Ebeveyn olmanın önem ve sorumluluğu zamana göre değişmese de günümüz koşullarının zorlukları ve gerektirdikleri bugün anne baba olmayı önceki dönemlere göre daha zorlu hale getirmektedir. Ebeveynlerin çocukluk dönemiyle kıyaslandığında, daha çok seçenekli, daha yüksek beklentili ve daha farklı bir yaşam ortamı bulunmaktadır. Bu nedenle, yeni kuşak kültürünü, takip ettikleri akımları, teknolojiyi, eğitim yöntemlerini ve yeni oluşan meslek dallarını takip etmek ve fikir sahibi olmak günümüz çocuklarına ebeveynlik yapmanın önemli bir koşulu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kuşak Nedir?
Aynı zaman aralığında doğmuş ve benzer kültürel olayları paylaşmış, benzer sorumluluklar yüklenmiş insan topluluklarına “kuşak” adı verilir. Her kuşak bir öncekini dargörüşlü, tutucu ve modası geçmiş olarak görmüş; bir sonraki kuşağı ise sorumsuz ve saygısız olarak nitelendirmiştir. Z kuşağının öğretmenleri ve ebeveynleri olarak bilmenizde fayda olan önceki kuşaklar ve Z kuşağı ile ilgili bilgileri paylaşmak istiyoruz.
Baby Boomers (1945-1964);
2.Dünya Savaşının getirdiği yokluğu ve sıkıntıyı görmüş olan bu kuşak, kendini çalışmaya adamış, en büyük amacı hayata bir şeyler katıp bir sonraki kuşağa kültürel-sosyal miras bırakmak olan işkoliklerdir.
X Kuşağı (1965-1976);
Daha memnun, daha çabuk mutlu olabilen, ilerlemiş yaşlarda teknolojiyle tanışan ve sosyal yaşam-iş hayatı arasında denge kurmaya çalışan bir kuşaktır. Z kuşağının ebeveyn ve öğretmenlerinin bir kısmını oluştururlar.
Y Kuşağı (1977-2000);
Z kuşağının anne-babaları ve öğretmenlerinin çoğunluğunu oluşturan gruptur. Sürekli kişisel gelişime ve hayat boyu öğrenmeye inanırlar. Sürekli iletişim halinde olmak isterler, kuşağın en yaşlısı günümüzde 30’lu yaşlardadır en genci ise bugün 11 yaşındadır. Doğduklarında büyük olasılıkla ailelerinde bilgisayar kullanan biri vardı. En az iki eposta adresine sahiptirler. Özgüveni son derece yüksek olan bu kuşak, bilgiye ulaşmak için internet kullanır ve bir kafede yüzyüze görüşmektense internet ortamında birçok kişiyle aynı anda görüşmeyi tercih eder. Video oyunları, cep telefonları, DVD, mp3 çalar, Ipod, sohbet odaları, müzik ya da film indirme araçları gibi her türlü teknolojik aleti kullanma beceresine sahiptirler.
Hayata olumlu bakarlar, sadece yazılı doküman yerine grafikler ve sunumlarla öğrenmeyi ve öğretmeyi tercih ederler. Yeniliğe açık, sorgulamadan kabullenmeyen, aynı anda birçok şeye odaklanabilen, farklılıklara hoşgörüyle yaklaşan, çevre bilinci olan bu kuşak, geleneksel yöntemler yerine öğrenci merkezli etkinlikleri tercih eder, grup çalışmalarından faydalanır. Öğretirken teknolojiden faydalanır. Takdir edilmek motivasyonlarını arttırır ve kişisel ve mesleki gelişim için geribildirime çok önem verirler.
Z Kuşağı (2000 ve sonrası);
X ve Y kuşaklarının çocuklarıdır. Bugünün çocukları ve öğrencileri olan en büyüğü 11 yaşındaki bu kuşak bireyleri, geleceğin yöneticileri ve liderleri olacaklardır. 21.yüzyılın ilk kuşağı, dijital yerliler ya da diğer adıyla medya kuşağıdırlar. Demografik olarak önceki tüm kuşaklardan daha ayrık yerleşmişlerdir. Tüm çağların en az kardeşe sahip kuşağıdır. Aileleri genellikle 3 kişiden oluşur. Kariyer yapmak için çocuk sahibi olmayı erteleyen, daha ileri yaşlı annelerin (ortalama 33 yaş) çocuklarıdır.
Tarihte formal olarak en erken eğitim görmeye başlayan ve en uzun eğitim hayatı olması beklenen kuşaktır. Geçmiş kuşaklar içinde teknolojiden en iyi anlayan ve kullanan gruptur. Daha olgun, daha varlıklı ve eğlenceye daha çok para ve zaman harcama olanağı olan ebeveynlerin muhtemelen tek çocukları oldukları için, piyasaya çıkan birçok teknolojik ürüne sahiptirler ve kullanmakta zorluk çekmezler. Teknolojik ve sosyal olarak en güçlü kuşaktır.
Eğitime daha erken yaşta adım atan bu nesil, daha erken yaşta tüketici vasfı kazanmıştır. İnternet sihirbazı ya da teknoloji sihirbazı diyebileceğimiz bu kuşak, çoklu görevlere alışkındır. Doğruluktan çok hıza önem vererek, bir görevden diğerine çok çabuk geçebilirler. Her türlü bilgiye bir tık uzakta olduklarının bilincinde olan bu “kablosuz dünya” kuşağı; şu anda iş dünyasında söz sahibi olmasa bile, 10 yıl içerisinde işgücünün %10’luk bölümünü oluşturacaktır. 2020’lerde lise ve üniversitelerde, 2030’larda ise ekonomik ve sosyal hayatta söz sahibi olacak olan bu 21.yüzyıl kuşağının nasıl eğitim gördüğü, geleceğimizin nasıl şekilleneceğinin de bir göstergesi olmaktadır.