Memenin Geçirdiği Tarihsel Süreç
Ayşegül Özgüner, Editör
Kadınların çocuklarını emzirip emzirmemeleri tarihi döneme ve kültüre göre değişmektedir. Biberonların yeni bir buluş olmadığı, Eski Mısır’da bile kullanıldığı bilinmektedir.
Barthelemy, anneyi “çocuğunu beslemek için memesini ortaya koyan kişi” olarak tanımlar. Eski çağlarda Artemis heykeli gibi birçok heykelcikte de yer alan çok memeli kadın fantezisi; kadın vücudu, Tabiat Ana ve besin kaynağı arasındaki ebedi ilişkiden kaynaklanır. Kadınlar, çocuklarının gereksinim duyduğu süte sahip olmalarından dolayı erkeklerden daha fazla doğaya yakın görülürler.
Memenin tarihini inceleyen Marilyn Yalom, memenin tarihsel süreç içinde geçirdiği evrimle kadının statüsünde meydana gelen değişimleri inceler. Ona göre Batı uygarlığı tarihinin büyük bölümünde kadın memesi, erkeklerin kontrolü altında tutulmuştur. Bu durum gerek eşler ve sevgililerin bireysel, gerekse kilise, devlet ve tıp camiası gibi erkek hakimiyetindeki kurumların kolektif uygulamaları için geçerlidir.
Emzirme ve Sütanneler
Eski çağlarda tarihçiler, Avrupa’daki kadınların çocuklarını sütannelerine vermesini, annelerin çocuklarını sevmediği biçiminde yorumlamışlardır. Çocukların sütannelere verilmesi, cinsel ilişkinin emziren kadının sütünü bozacağı inancından kaynaklanır. Kocasıyla cinsel ilişkiye giremeyen kadınlar, kocalarının gözünün dışarıya kaymasını önlemek amacıyla sütannelere yönelmişlerdir. Bunun dışında kadınların göğüslerinin deforme olmasını önlemek amacıyla da sütannelere yöneldiği bilinmektedir.
Kırsal alandaki dadılara gönderilen bebeklerin yüksek ölüm oranlarına ve 16.yy’dan beri ‘ananın bebeğini emzirmesini Tanrı’ya ve ülkesine borcu’ olarak gösteren bilim adamı, doktor ve ahlakçılara karşın 18.yyda sütannelik kurumu iyiden iyiye yerleşir. Örneğin Rönesans Fransa’sında üst sınıftan birçok kadın kendilerine emzirmelerini buyuran doktorlarla, tam tersini isteyen kocaları arasında sıkışıp kalmış ve çare olarak da emzirmekten vazgeçmişlerdir. Anne emzirme vasıtasıyla hem Tanrı katında onaylanır, hem de ulusa karşı ‘görevini’ yerine getirmiş sayılmaktadır. Sütannelik bizim kültürümüze de yabancı bir kavram değildir.
Günümüzde ise bu anlayış biçim değiştirmiştir. Çoğu modern anne, bebekleri için ne iyiyse ona yönelmektedir. Yalnız geçmiş dönemlerde emzirmeye rakip olan sütannelerin yerini bu sefer de hazır mamalar almıştır. Emzirebileceği halde emzirmemeyi tercih eden kadınlar, birçok bahanenin de arkasına sığınarak, anne sütünü tam olarak karşılamadığı bilindiği halde, mamayı tercih etmektedirler.
Mitolojide Emzirme
Annenin bebeğini emzirmesi mitolojide de yerini almıştır. Fanilerin ölümsüzlüğü elde edebilmesi Tanrılar Kraliçesi Hera’nın sütünü emmeye bağlı olduğundan Zeus, ölümlü olan oğlu Herkül’e, Hera uyurken gizlice memesinden süt emdirir. Aniden uyanan Hera, süt içenin kendi oğlu olmadığını fark eder ve memesini öyle hiddetli çeker ki gökyüzüne sıçrayan süt samanyolunu yaratır. Herkül ise ölümsüzlüğü elde eder.
Ulusal Çıkarlara Hizmet Eden Memeler
Savaş yıllarında erkek yiğitliğini telkin eden dişi ikonlar, daha sonra da doğum artışını destekleyen politikalara uygun düşen cinsel ve anneliğe dair simgeler olarak işlev görürler.