Okul Öncesinde Okuma-Yazma
Özlem Onay, Eğitimci
Türkiye’de de son zamanlarda başlayan okul öncesinde okuma-yazma öğretme çalışmaları A.B.D.’de uzunca zamandır yapılmaktadır. Temeli okul öncesi (kreş ve anaokulda) okumayı öğrenen öğrencilerin ileride akademik anlamda daha başarılı olacakları düşüncesine dayalıdır. Bu sebeple henüz oyun çağındaki çocukların okumaya başlanmaları sağlanmaktadır.
Temeli çok da bilimsel çalışmalara dayanmayan ancak gitgide yayılan bu yaklaşımla ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Hepsinin sonuçları birbiriyle örtüşmektedir. Bu çalışmalardan birini de erken çocukluk eğitimiyle ilgili inceleme yapan kuruluşlardan “Defending the Early Years” ve “Alliance for Childhood”, “Okul öncesinde Okuma: Az Kazanç, Çok Kayıp” başlığıyla yenilerde yayınlanmıştır. Aşağıda maddelerle sıralanan bazı sonuçları görebilirsiniz. Sonuçları ne yazık ki çok üzücü. (Ülkemizde bu bir adım daha öteye götürülerek “yazma” çalışmalarına da başlanmaktadır. Bunların sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum. )
- Birçok çocuğun gelişimsel açıdan bu yaşlarda “okuma”ya hazır olmadıkları tespit edilmiştir. (Yani bu durumda fiziksel ve zihinsel açıdan okumaya hazır olmayan çocuklar kendileri için uygun olmayan sınıf içi uygulamalara maruz kalmaktadırlar.)
- Okul öncesinde okumayı öğrenen çocukların daha başarılı olduklarına dair bir çalışma yapılmamıştır.
- Araştırma, okul öncesinde ve ana okullarda oyun-temelli olan programların akademik-temelli programlara göre daha fazla olumlu sonuçlarının olduğunu göstermiştir.
- Çalışma, çocukların sevgi, şefkat görerek doğal yaşamdan uyarlanan, yaparak öğrenme deneyimlerinden daha kolay ve uzun süreli öğrendiklerini ortaya koymaktadır.
- Dil açısından zengin ortamlarda aktif olunan ve oyun-temelli deneyimlerin çocuğun semboller, sözsel dil ve yazılı kelimeler hakkında (yani okumanın tüm yaşamsal bileşenleri hakkında) fikir geliştirmelerine sebep olduğunu tespit etmiştir. Bu yaş grubuna “okuma” öğretilmeye çalışılarak aslında çocukların ileride başarılı olmaları için genelde uygun ve gerçekçi olmayan hedefler koyulmaktadır.
- Oyun temelli anaokul ve okul öncesi kurumlarda, öğretmenler çocukların ileride iyi birer okuyucu olabilmelerini sağlayabilmek için dil ve okur-yazarlık deneyimlerini bilinçli ve hedefe uygun olarak planlamaktadır. Yani direk okuma çalışmaları değil uygun tekniklerle ileride “okuma” için zemin hazırlamaktadırlar.
Sonuç olarak okumaya hazır olmayan çocuklar için uygun olmayan didaktik yöntemler ve sık tekrarlayan ölçme yöntemleriyle öğretmenler “okuma” öğretmeye çalışmaktadırlar. On yıllardır yapılan psikolojik, nörolojik ve bilişsel araştırmalar sonucunda yaparak-öğrenmenin önemi ispatlanmışken ne yazık ki artık oyun-temelli, aktif öğrenmeden uzaklaşılmaktadır. Masa başında kağıt-kalem çalışmaları tercih edilmektedir. Oysa araştırmada da belirtildiği üzere, gelişimsel olarak hazır olmayan çocukların böyle ortamlarda, bu yöntemle eğitim görmesi, çocuklara ciddi zarar vermektedir. Çocukların yetersiz, kaygılı hissetmelerine sebep olmaktadır.
Peki bu durum bizde nasıldır? Yukarıda da belirttiğim gibi ülkemizde bu bir adım daha öteye götürülerek “yazma” çalışmalarını da işin içine sokan kurumlar vardır. Yani “olsun mutsuz olsun ama ilkokula okur-yazar” başlasın ısrarı olan okullar yapılan onca çalışmaya rağmen hala kendilerini gururla pazarlamaktadır. Masa başında çalışmaktan yorulan, kendini kapayan, okula artık gitmek istememeye başlayan çocuklara farklı mazeretler bulmak oyun-temelli, yaşayarak-öğrenmenin desteklendiği çalışmalar hazırlamaktan daha kolaydır tabii ki.
Oysa Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 132 sayı ve 09.09.2013 tarihinde onaylanan Okul Öncesi Eğitim Programı’nın kullanılması zorunlu tutulmuştur. İçeriği akademisyenler, öğretmenler, uluslararası uzmanlar tarafından hazırlanan öğretim programının “Okuma Yazmaya Hazırlık Etkinliği Bölümü”nde belirtildiği üzere”;
….. ilkokula hazırlık çalışmaları genel anlayışın aksine, sadece okul öncesi eğitim kurumlarında okuma yazmaya hazırlık etkinlikleri içinde yapılan bir senelik çalışmalar değildir. ………. Okuma yazmaya hazırlık çalışmaları ilkokula hazırlık çalışmalarının içerisinde yer alan ve çocukların ilkokula geçişini kolaylaştırmak, hazır bulunuşluk düzeylerini artırmak amacıyla yapılan etkinliklerdir. Kesinlikle okuma veya yazma öğretmek amacını taşımamaktadır. Programda okuma ve yazma öğretimi yoktur. Harfleri göstermek ve harfleri yazdırmak da yoktur.
Okuma yazmaya hazırlık çalışmaları sadece masa başında yapılan kitap/kavram/çizgi çalışmaları olarak değerlendirilmemelidir. Aksine, bu çalışmalar birçok farklı etkinlik çeşidi ile (sanat, drama, müzik, oyun vb.) gerçekleştirilmelidir.
Okul öncesi eğitimde amaç, çocuklara okuma ve yazma öğretmek değil onların ilkokulda okuma ve yazmayı hızlı öğrenebilmesi için gereken ön becerileri kazandırmaktır. Çocukların öncelikle, okuma yazmanın gerekliliğini ve gerçek yaşam ile ilişkisini anlamaları önemlidir. Böylece çocukların, okuma yazmaya ve okula karşı olumlu bir algı geliştirmeleri desteklenecektir. Okuma yazma için farkındalık yaratmak ve heveslendirmek yapılacak çalışmaların amacına ulaşabilmesi açısından son derece önemlidir. Bunun için aşağıda belirtilen çalışmalar yapılmalıdır:
- Görsel algı çalışmaları (el-göz koordinasyonu, şekil-zemin ayrımı, şekil sabitliği, mekânda konum, mekânsal ilişkiler, hız, vb.),
- İşitsel algı/fonolojik farkındalık çalışmaları (dinleme, konuşma, sesleri hissetme, ayırt etme, aynı sesle başlayan ve biten kelimeler üretme vb.),
- Dikkat ve hafıza çalışmaları (benzerlikleri ve farklılıkları bulma, akılda tutma, hatırlama vb.),
- Temel kavram çalışmaları (program kitabındaki kavram listesinde bulunan ve gerekli görülen diğer kavramlar ile ilgili çeşitli çalışmalar),
- Problem çözme ve tahmin çalışmaları,
- Kalem kullanma ve el becerisi çalışmaları (kalemi doğru tutabilme, kalem kontrolü ve doğru kullanabilme, çizme, boyama, kesme, katlama, yoğurma, yapıştırma vb.),
- Öz bakım becerilerini geliştirme çalışmaları,
- Güven ve bağımsız davranış geliştirme çalışmaları, sosyal ve duygusal olgunluk geliştirme çalışmaları,
- Okuma yazma farkındalığı ve motivasyon geliştirme çalışmaları,
- Duyu eğitimi çalışmaları,
- Nefes ve ritim çalışmaları vb.
Bir ebeveyn olarak unutmayınız ki önemli olan çocuğunuzun mutlu olmasıdır. Okuma-yazma ilkokulda öğrenilir. Okul öncesi eğitimin asıl amacı ise çocukların beden, zihin ve duygu gelişimini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak, onları ilkokula hazırlamak, çocukların dili doğru ve güzel konuşmalarını sağlamaktır.