Prof.Dr.Erbuğ Keskin, Çocuk Cerrahı
Hocam sizi, geçenlerde gazetelerde çıkan bir fotoğrafınızı görerek tanıma şansına eriştik. İyiki de tanımışız. Burdan işinize aşık bir çocuk cerrahı olduğunuzu anlıyoruz, doğru mu acaba? Çocuklarla aranız nasıl?
Evet ben işimi çok seviyorum. Her sabah okula giderken sekerek giden tiplerdenim. Bazıları tuhaf karşılar ama biz hastane yerine okul demeyi tercih ederiz. Çünkü Tıp Fakültesinde birinci görevimiz eğitim… Öğrencilerime ve asistanlarıma iyi ustalık yapmak ve iyi rol model olmayı tüm görevlerimin üzerinde tutarım. Kendimi bildim bileli çocuklarla aram hep iyiydi… Iyi olmayan meslektaşlarımın da Çocuk Cerrahı olunca düzeliyor mecburen araları…
Bize bu fotoğrafın hikayesini anlatır mısınız acaba?
Ender ameliyathaneye girince korkmuştu.. ”Hadi yanına yatayım beraber uyuyalım” dedim. Bir asistanım o anı görüntüledi. Her Çocuk Hekiminin, Çocuk Cerrahının çocuklara yaptığı böyle şaklabanlıklar vardır. Bizim için alışılmış bir durumdur. Sayfama koyduğumda da insanların beğenmesi hoşuma gitmişti. Ama DoktorlarSitesi.NET ‘te de paylaşılınca işin rengi değişti… 20 saatte 2 milyonu aşkın kişi gördü. 100.000 kişi beğendi ve 4000 kişi paylaştı. Ama benim için en güzeli sağlıkçı olmayan yüzlerce insan sağlıkçılar için çok güzel şeyler yazdılar, yorumlar yaptılar, kendi güzel hastane anılarını anlattılar. Hep mesleğimizin kötülenmesine alışmışız. Öyle hoşuma gitti ki….
Gazetelere çok söyledim. Hatta o çocuk dışında başka bir sürü çocukla çekilmiş fotografları da verdim. O fotoğrafı facebook’a koyarken de hep aynı mesajı vermeye çalıştım. ”Siz ameliyathanenin kapısında bize o çocukları veriyorsunuz, içeride artık onlar bize emanet… üzülmesinler korkmasınlar diye her şeyi yaparız” ama sadece ben değil, Türkiye’nin hatta dünyanın her yerinde ameliyathaneye giren çocukların elleri bir an bırakılmaz. Bu yazılı olmayan kuraldır. Benimki sadece dışarıya yansıdığı için insanlar gördü.
Çocuk doktoru olup da çocuklara mesafeli nice doktor tanıyoruz. Acaba yanlış branş mı seçmişler?
Çocukla uğraşan hekim olup çocuktan uzak durmak biraz zor. Ben bahsettiğiniz mesafeli Çocuk Hekimlerine hiç rastlamadım. Eğer varsa gerçekten büyük talihsizliktir. Mesleklerini hemen değiştirmelerini öneririm. Ancak bir şeyi yanlış anlamamak gerekir. Ağır hastalıklarla uğraşırken çocukla duygusal ilişki kurmamak hekimin ruh sağlığı açısından daha doğrudur. Yoksa bu meslek uzun süre sürdürülemez. Gece yarısı kucağında yaşatmaya çalıştığı bir çocuğun cansız bedeniyle başbaşa kalmamış bir insan bu dediğimi anlamakta zorlanabilir. Eğer o çocuğun sınıfta en beğendiği oğlanın Arda olduğunu… 3 ay sonraki doğum gününde hediye olarak pembe etek istediğini… sevdiği oyunları… bebeklerinin isimlerini… biliyorsanız duygusal yük dayanılmaz hale gelir… Bunu çok deneyimleyen hekimler bu yüzden yakınlaşmaktan korkuyor olabilirler..
Çocuk Ürolojisi hangi konularla ilgilenir?
Çocuk Ürolojisi: Çocukların idrar yollarının ve cinsel organlarının her türlü cerrahi hastalığı ile ilgilenir. İdrar yollarındaki tıkanıklıklar buna bağlı olarak anne karnında ya da doğduktan sonra fark edilen böbrek büyümeleri, mesaneden böbreklere idrarın geri kaçması demek olan idrar reflüsü, erkek çocuklarının pipisinin deliğinin normal yerinde olmaması (hipospadyas = peygamber sünneti) en sık rastladığımız ürolojik hastalıklardır. Daha az görülen ama çocuğun hayatını tehdit eden başka birçok doğumsal anomali de çocuk ürolojisinin ilgi alanına girer.
İdrar yolu enfeksiyonu tedavi edilebilen bir hastalık mıdır, nedenleri nelerdir? Kız çocukları daha mı büyük risk altındadır?
Ameliyatla tedavi edilmesi gereken birçok doğumsal anomali kendisini idrar yolu enfeksiyonu ile belli eder. Özellikle erkek çocuklarda idrar yolu saptandığı zaman çok büyük olasılıkla buna sebep olan cerrahi bir sorun vardır ve mutlaka araştırılmalıdır. Kız çocuklarda idrar yolunun vajene ve anüse yakınlığı nedeniyle oradan bulaşan mikrobun yukarı çıkmasıyla, cerrahi bir sorun olmadan da enfeksiyon sıklıkla görülebilir. Eğer altta yatan bir sebep varsa onun erkenden saptanıp düzeltilmesi ileride böbrek kaybına kadar gidebilecek olan komplikasyonları önlemek açısından yaşamsal önem taşır.
Anne babalar hangi durumlarda çocuklarını bir çocuk ürolojistine götürmelidir?
Anne babalar çocuklarını ancak dışarıdan görülebilen bir anomali varsa doğrudan bize getirirler. Onun dışındaki durumlarda götürdükleri Çocuk Hekimi gerek görürse bize sevk eder.
Sizce sünnet için ideal yaş kaç olmalı? Doğumun ardından yapılan sünnetlere nasıl bakıyorsunuz?
Sünnet konusu çok tartışmalıdır. 10.000 yılı aşkın zamandır toprak bereketli olsun diye yapılan bir ayin, dinler aracılığı ile günümüze kadar taşınmıştır. Günümüzde sünnetin faydalı olduğunu savunanlar iki neden ileri sürerler;
1) Cinsel yolla hastalık bulaşmasının azalması;
Dünya Sağlık Örgütü sadece AIDS insidansının çok yüksek olduğu ve eğitimsizlik nedeniyle prezervatif kullandırılamayan Orta Afrika ülkelerinde genç erişkinlerin sünnetini önermektedir. Türkiye gibi HIV virüsü insidansının düşük olduğu ülkelerde bu nedenle sünnet yapılması anlamsızdır.
2) İdrar yolu enfeksiyonu riskinin azalması:
Gerçekten de sünnet idrar yolu enfeksiyonunu önlemekte etkilidir. Ancak erkek çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu riski %1’dir. Sünnetin komplikasyonu ise %2 civarındadır. Bir çocuğun antibiotikle tedavi edilebilecek idrar yolu enfeksiyonunu önlemek için 100 çocuğun sünnet edilmesi ve bunların 2 tanesinde ciddi kompikasyon ortaya çıkması, kabul edilemez bir gerekçedir. Bu nedenle ben eğer sünneti gerektirecek tıbbi bir gerekçe yoksa sünnet yapmıyorum. Hiçbir komplikasyona yol açmasa bile, anne baba istedi diye çocuğun vücudunda geri dönüşümsüz bir organ eksikliği oluşturulmasının çocuk istismarı olduğunu düşünüyorum… Çocuk Psikiyatrları cinsel organlara yapılacak girişimlerin, çocukların cinsel kimlikleri belirmeden önce yani 2 yaşından önce ya da 6 yaşından sonra olmasını önerirler.
İdrar kaçırma olayı için kaç yaşından sonra çocuğu doktora götürmek gerekir? İdrar kaçırmanın nedenleri ne olabilir? İdrar kaçırıyor demek için hastanın ne sıklıkla altına idrar kaçırıyor olması gerekir? Ameliyatla bu hastalık düzelebilir mi?
İdrar kaçırma için ”şu yaştan sonra normal değildir” demek doğru olmaz. Babası ya da annesi 12-13 yaşına kadar yatağını ıslatmış bir çocuğun aynı yaşlarda zaman zaman gece yatağını ıslatıyor diye tedavi etmek çok mantıklı olmayabilir. Çocuklar genellikle 2-4 yaş arasında tuvalet terbiyesini edinirler. Bu yaştan sonra zaman zaman gündüz kaçırmaları olabilir. Daha büyük yaştaki çocuklar da oyuna daldıklarında altlarını ıslatabilirler. Ancak bu durum aileyi ve çocuğun sosyal yaşamını zorlaştıran bir hale gelirse bir Çocuk Cerrahı / Çocuk Üroloğuna götürmekte fayda vardır.
Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz Erbuğ Hocam…
Ben teşekkür ederim, ilginiz için… Çocuklar ölmesin şeker de yiyebilsinler…